“`html
İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum’da, “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” teması çerçevesinde “Türkiye’nin Önündeki Yol: Diyaloğu Teşvik Etmek ve Küresel Krizleri Kontrol Altına Almak” başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
TRT World sunucusu Alican Ayanlar’ın moderatörlüğünü yaptığı panele; Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Uluslararası İşler Enstitüsü (IAI) Direktörü Nathalie Tocci, ABD’nin eski Bakü Büyükelçisi Matthew Bryza ve eski Portekiz Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Bruno Maçaes konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Bakan Yardımcısı Duran, Türkiye’nin barış çabalarına ve diplomatik girişimlere aktif katılımını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyoner liderliğine ve önleyici diplomasisine bağladı. Erdoğan’ın dünya liderleriyle yakın ilişkilerinin, Rusya-Ukrayna savaşı ve Somali-Etiyopya anlaşmazlığı gibi konularda arabuluculuk rolü üstlenmesini sağladığını vurguladı.
Duran, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler sistemine yönelik eleştirilerini dile getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya sisteminde reform çağrılarını hatırlattı. Komşu ülkelerdeki istikrar ve güvenliğe verilen önemin, Türkiye’nin bölgesel etkisini artırdığını belirtti.
Afrika ülkelerinin Türkiye’yi yeni ve etkili bir aktör olarak gördüğünü ifade eden Duran, bu ülkelerle karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler kurduklarını söyledi. Türkiye’nin Balkanlar, Güney Kafkaslar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yla eş zamanlı olarak güçlü ilişkiler geliştirdiğini, bölgesel sorumluluk üstlenmeyi hedeflediğini belirtti. Değişen dünya düzenine uyum sağlayacak yeni bir anlayış geliştirme çabalarının altını çizdi.
Gazze’deki olayları “soykırım” olarak nitelendiren Duran, uluslararası normların erozyona uğradığını ve yeni bir uluslararası düzenin oluşturulması gerektiğini savundu. Bu hedefe ancak işbirliğiyle ulaşılabileceğini ekledi.
IAI Direktörü Tocci, Türkiye’nin uluslararası gelişmeleri doğru okuyup uyum sağlama yeteneğini, birçok Avrupa ülkesinden farklı kıldığını belirtti. Karadeniz Tahıl Girişimi gibi örneklerle somutlaşan arabuluculuk rolüne dikkat çekti. Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yeniden canlanmasının hem fırsatlar hem de zorluklar getireceğini ifade etti.
Eski Büyükelçi Bryza, Türkiye’nin NATO müttefiklerinin beklentilerinin aksine Rusya’ya yaptırım uygulamamasına rağmen, Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde desteklediğini ve işgali sürekli kınadığını vurguladı. TB2 insansız hava araçlarının savaştaki önemine dikkat çeken Bryza, Türkiye’nin Ukrayna’ya askeri yardımda bulunurken Moskova ile de iletişim kanallarını açık tuttuğunu belirtti.
Bryza, Türkiye’nin Somali-Etiyopya anlaşmazlığında arabuluculuk girişimlerinin Afrika Boynuzu’ndaki gerilimi azaltmada önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Eski Bakan Maçaes, Türkiye’nin hem batı dünyasının içinde hem de dışında konumlandığını ve batının ihtiyaç duyduğu eleştirel sesi temsil ettiğini belirtti. Rusya ile diyaloğun önemine vurgu yaparak, sorunların çözümünde diyaloğun tercih edilmesi gerektiğini savundu.
“`
News
