Tekirdağ’da Genç Kemençeci Karadeniz Kültürünü Yaşatıyor
19 yaşındaki Gökdeniz İncehasan, 6 yıldır Tekirdağ'da kemençe çalıyor ve düğünlerde, şenliklerde Karadeniz türküleri seslendiriyor.
1970 yılında Trabzon'dan Tekirdağ'a göçen ailesinin izinden giden İncehasan, 13 yaşında kemençe kursuna başladı. Amcasının da kemençe kursuna gitmesiyle başlayan bu yolculuk, İncehasan için memleket kültürünü yaşatmanın bir aracı oldu.
Yetenekli genç kemençeci, zamanla kendisini geliştirerek, Tekirdağ'ın düğün ve Karadeniz şenliklerinin aranan ismi haline geldi.
Kemençenin büyülü sesiyle, Karadeniz türkülerini yorumlayarak dinleyenleri büyüleyen İncehasan, memleketinin kültürünü taşıyor.
Tekirdağ'ın yanı sıra İstanbul, Bursa, Çanakkale ve Balıkesir gibi illerde de sahne alan İncehasan, kemençeyi yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor.
Kemençe, vefat eden amcasının hatırasını da canlı tutuyor.
AA muhabirine konuşan İncehasan, "Kemençe çalmak bana çok keyif veriyor. Engelli bir amcam vardı. O da kemençe kursuna gidiyordu. Neşeli, güzel bir insandı. Ben de onunla birlikte gidiyordum. Sonra hoca beni de gördü ve çalmaya başladım. 2020 yılında amcamı kaybettim. O günden sonra kemençeye daha da bağlandım. Her düğünde, her sahnede onun gurur duyduğunu düşünerek bu yola devam ediyorum." dedi.
İncehasan, Karadenizlilerin gurbet ellerde dahi kültürlerini yaşatmaya devam ettiğini belirterek, kemençenin Karadeniz kültürünün en önemli parçalarından olduğunu söyledi.
Düğünlerde ve şenliklerde sahne almanın kendisine çok şey kattığını ifade eden İncehasan, "Tekirdağ'da kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Biz gurbetçiler olarak kemençeyi, yöremizi, kültürümüzü insanlara tanıtmaya çalışıyoruz ve bu çok güzel bir etkileşim oluyor." dedi.
Tekirdağ'daki düğünlerin ardından başka illerden de çağrılmaya başlayan İncehasan, kendini her zaman geliştirmeye çalıştığını vurguladı.
İnsanlardan aldığı olumlu geri dönüşlerin kendisini daha da motive ettiğini söyleyen İncehasan, "Klip çalışmalarım var. İnsanlara güzel bir şeyler yapmaya çalışıyorum. İnsanlar çok güzel karşılıyor. Kültürümü yaşatmak hayatta en keyifli yaptığım şey. En sevdiğim iş kemençe çalmak. Mobilyacılık yapıyorum ama kemençe her zaman benim için öncelikli. Kültürümü yaymak çok hoşuma gidiyor ve insanlar da benim Tekirdağ'da bunu başarmaya çalıştığımı görüyor. Onlar da bana destek oluyor. Kemençe çalmak beni gerçekten çok rahatlatıyor. Kendi yöremi insanlara aktarabilmek, hem Tekirdağ'dakilere hem de kendi yöremin insanlarına, beni çok mutlu ediyor. Karadenizlilerin beni dinleyince memlekete gitmiş gibi hissettiğini düşünüyorum." dedi.
Kaynak: AA / Kültür Sanat