Suluada, Tekne İşgaline Uğradı: Adrasan Koyu Koyluktan Çıktı
Suluada, "Türkiye'nin Maldivleri" olarak bilinen, günde 6.000 kişiye kadar tur teknesi taşıyan bir ada. Adrasan Sahili'nde denize girecek yer kalmayacak kadar kıyıya demirleyen tekneler, kişi başı 800 TL karşılığında tur hizmeti veriyor. Bu durumdan otelciler, tatilciler ve tekne sahipleri de şikayetçi.
Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Adrasan koyunun her yeri tekne oldu. Koy, koyluktan çıktı. Adanın etrafını 6.000 kişi sarsa yüzecek yer kalmaz," diye uyarıyor.
640 kilometrelik sahil şeridi ve 233 plajıyla Antalya, mavi bayraklı plajları ve bakir koylarıyla tanınıyor. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist ağırlayan kentte, Suluada yaz tatilinin en popüler mekanlarından biri.
Suluada, Adrasan'ın yanı sıra Çıralı, Olimpos ve Mavikent gibi tatil beldelerinden yoğun tekne turları alıyor. İki plajı olan ada, günde yaklaşık 200 tekne turu düzenleniyor. Turlar Adrasan koyundan kalkış ve akşam saatlerinde aynı yere dönüş şeklinde planlanıyor.
Maldivler'e benzetilen adanın günlük ziyaretçi sayısı 6.000'i buluyor. Ziyaretçiler, 45 dakikalık tur sırasında Gelidonya Feneri gibi bölgenin tarihi değeri olan Adrasan Deniz Feneri'ni de görme fırsatı buluyor. Adanın adı, tatlı su kaynaklarından geliyor. Ana karayla bağı bulunmayan ada, denizin dibinden ana karadan gelen tatlı suya sahip.
Suluada, doğal beyaz kumu ile tatilcilere Maldivler'e gitmiş gibi bir tatil sunuyor, ancak günümüzde güzelliği, doğanın bozulması, teknelerden kaynaklanan kirlilik, aşırı yoğunluk ve sintine atıkları nedeniyle gölgede kalıyor.
Tatilciler konakladıkları otellerin hemen karşısındaki sahilden denize girmek istiyor, ancak yüzlerce tekne yüzme alanını kapladığı için 1 kilometre yürüyerek denize ulaşmak zorunda kalıyor. Bu durumdan şikayetçi olan tatilciler, otel işletmecileriyle görüştüklerinde tekne sahipleriyle karşı karşıya geliyor.
Bölgede tekne işletmecileri tarafından 3 kooperatif kurulmuş. Tura katılmak isteyen tatilciler, liman veya iskele olmadığı için tekneye binmek için yarı bellerine kadar suya girmek zorunda kalıyor. Bazı çocuklu tatilciler, tekneden uzatılan küçük iskelere binmek için uzun süre uğraşıyor. Düzensizlik, otel işletmeleri, tekneciler ve tatilcilerin ortak derdi.
Tekne sahipleri, Adrasan Sahili'nin uygun bir yerine yapılacak liman veya iskelenin hem kıyıdaki işgali çözeceğini hem de düzeni sağlayacağını belirtiyor.
"ADRASAN KOYUNUN HER YERİ TEKNE OLDU"
Bölgede inceleme yapan Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bölgenin kaderine terk edildiğini ve tekne işgaline uğradığını söylüyor. İşin kontrolsüz büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Gökoğlu, "Adrasan koyunun her yeri tekne oldu. Türkiye'nin en güzel koylarından biriydi. Koyun 3'te 2'sini tekneler kaplıyor. Teknelerin çok olması sintine, petrol, yağ ve atık anlamında kirliliğe neden oluyor. Adrasan koyu koyluktan çıktı," dedi.
Günde 6.000 ziyaretçinin çok ciddi bir sayı olduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, "Adanın etrafını 6.000 kişi sarsa yüzecek yer kalmaz. Üzülüyorum. Hiçbir şey planlı yapılmıyor. Ne koparabilirsek ülkenin bir yerinden, onun peşinde herkes," diye konuştu.
"ADANIN DOĞAL DENGESİ BOZULDU"
Adrasan'da otel işletmeciliği yapan ve aynı zamanda Adrasan Gelişim Derneği Başkanı olan Serkan Konuralp, teknelerin ilk başta sayılarının 30-40 civarında olduğunu ve daha kontrollü olduğunu söylüyor. Ancak bugünlerde kontrolün elden çıktığını belirten Konuralp, "Suluada'nın çok meşhur olmasıyla günde iki tur düzenlenir oldu. Kabaca günde 6.000 kişi adayı görmeye geliyor. 180 tekne var burada. Kontrol edilememesi bizi çok üzüyor. Şu an fiziki şartlarımız yetersiz. Daha iyi bir toplama alanına ihtiyaç var. Yüzme alanı da çok daraldı. Konuklar buraya yüzmek için geliyor. Yüzemiyor ve şikayet ediyorlar," dedi. Konuralp, Suluada'nın bu yoğunlukla doğal dengesinin de bozulduğunu söyledi.
TEKNE İŞGALİNDEN TEKNECİLER DE MEMNUN DEĞİL
Suluada'ya her gün tur düzenleyen tekne işletmecisi ve Özadrasan Çıralı Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mert Can Bayer de durumdan memnun olmadığını belirtti. Bayer, tur için gelenlerin kalabalıktan şikayetçi olduğunu, bu nedenle adanın daha sakin yerlerine gitmeye çalıştığını ifade ederek, "Misafirleri olabildiğince en sakin yere götürmek istiyoruz. 'Kalabalık, tekneler çok yoğun' deniliyor. İskelemiz olsaydı tekne sayısının artmasının önüne geçilirdi. Sahil dolana kadar tekne almaya çalışıyorlar. Devam ediyor sayı artmaya. Biz de memnun değiliz tekne sayısının artmasından. Hatta yeni tekne alanlar da bu durumdan memnun değil. Kontrolsüz artış oldu. İmkanı olanlar büyüttü. Bu sürdürülebilir bir turizm için uygun değil. Bir iskele yapılması lazım," diye konuştu. Teknelerin plaja yanaşıp müşteri almalarını da hoş karşılamadığını belirten Bayer, "Özellikle otel işletmeleri bunu istemiyor. Tekne alanı eskiden 100 metreyken şimdi 800 metreyi geçti," dedi.
TATİLCİ DENİZE GİRECEK YER KALMADIĞI İÇİN SİTEM ETTİ
Suluada'ya ilk defa gideceğini belirten Damla Can da tekneye yarı beline kadar suya girerek binebildi. Fotoğraflarda çok güzel göründüğü için merak ettiğini belirten Can, "Bir iskele olsa daha iyi olurdu. Az önce gördüm birilerini, çok zor bindiler tekneye. Dalgadan ıslanmazdık en azından," diye konuştu.
Ailesiyle birlikte Adrasan'da bir otelde konaklayan ve denize girmek için sahile gelen Fatih Özler de teknelerden denize giremediği için sitem etti. Metrelerce yürüdüğünü ve tatilin işkenceye döndüğünü belirten Özler, "Teknelerden denize giremiyoruz. Yürüyoruz. Sahilin yarıdan fazlasını tekneler kaplamış. İlk defa geliyorum ve böyle bir şey görmedim. Tur için de 800 lira istiyorlar. Çok pahalı," dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel