Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Trump'ı davet ettik | Dış Haberler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan'da Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı'na ve Macaristan'da Avrupa Siyasi Topluluğu 5. Zirvesi'ne katılımının ardından önemli açıklamalar yaptı.

Erdoğan, Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır'ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD seçimlerinden AB ile ilişkilerine, İsrail'in saldırılarına kadar geniş bir yelpazede görüşlerini dile getirdi.

SORU: ABD seçimlerinin sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz ve bunun Türk-Amerikan ilişkilerine etkisi ne olacak?

Erdoğan, ABD seçimlerinin Amerika Birleşik Devletleri'ne, bölgeye ve tüm dünyaya hayırlı olmasını diledi. Donald Trump'ın seçim süreci boyunca büyük zorluklarla mücadele ettiğini, hatta suikast girişimiyle karşılaştığını vurguladı. Trump'ın seçim kampanyasını yılmadan sürdürmesini başarılı bir şekilde tamamlamasını takdir ettiğini ifade etti.

Erdoğan, Trump ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve Türkiye-ABD ilişkileri ve iş birliği konularını ele aldıklarını belirtti. Trump'ın Türkiye hakkındaki olumlu görüşlerini paylaştığını ve ülkemize davet ettiğini söyledi. Trump'ın Türkiye'ye ziyaretiyle iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi umduğunu dile getirdi.

Erdoğan, F-35 ve S-400 konularının da Trump ile görüşülmüş olduğunu, yeni dönemde bu konuların nasıl ele alınacağının değerlendirileceğini ifade etti. Türkiye'nin ABD'den beklentilerinin açık ve net olduğunu belirten Erdoğan, özellikle Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna krizi gibi konularda Türkiye-ABD iş birliğinin önemine değindi.

SORU: ABD seçimlerinin Ortadoğu'ya etkisi nasıl olacak? İsrail ile ilişkilerinizde yeni dönemde nasıl bir yol izlenecek?

Erdoğan, yeni dönemde de Trump ile iletişim halinde kalacaklarını ve Ortadoğu'daki gelişmeleri birlikte değerlendireceklerini belirtti. Suriye'den ABD askerlerinin çekilmesi, PKK/PYD/YPG terör örgütüne verilen desteğin sonlandırılması gibi konuların görüşüleceğini söyledi.

Erdoğan, Trump'ın İsrail tarafından başlatılan çatışmaları sonlandırma sözünü hatırlattı ve bu sözün yerine getirilmesini istediğini ifade etti. İsrail-Filistin meselesinde kalıcı çözümün sağlanması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Biden dönemindeki politikaların devam etmesinin çözümsüzlüğü derinleştireceği ve çatışmayı yayacağı görüşünü dile getirdi.

Erdoğan, İsrail'in saldırganlığını durdurmak için Trump'ın İsrail'e sağlanan silah desteğini kesmesinin iyi bir başlangıç olabileceğini söyledi. İsrail'in yayılmacı hedeflerini destekleyecek her adımın bölgedeki gerilimi artıracağını ve çatışma alanlarını genişletebileceğini belirtti. Trump'ın ikinci dönem başkanlığı, Ortadoğu'daki siyasi ve askeri dengeleri etkileyecektir.

SORU: Trump'ın NATO üyelerinden beklentileri ve Ukrayna-Rusya meselesine yaklaşımı hakkında görüşleriniz nelerdir?

Erdoğan, Trump'ın açık sözlü birisi olduğunu ve geçmişte Merkel'e NATO'ya yapılan harcamalar konusunda sorular yönelttiğini hatırlattı. Türkiye'nin NATO'ya en yüksek seviyede para veren ülkelerden biri olduğunu ve bu durumun devam edeceğini belirtti. Asker sayısı bakımından zaten güçlü bir konumda olduklarını söyledi.

Erdoğan, bazı Batı ülkelerinin Ukrayna'daki savaşı sonlandırmak için çaba göstermesinin çözüme katkı sağlayacağını ifade etti. Türkiye'nin savaşın tarafı olmaktan kaçındığını ve her iki taraf ile de temaslarını sürdürdüğünü belirtti. Savaşın diplomasi yoluyla çözülebileceğine olan inancın Batı tarafından yeterince paylaşılmadığını gördüklerini söyledi.

Erdoğan, Trump döneminde meseleye çözüm perspektifinden yaklaşan bir ABD yönetimi olması durumunda savaşı kolaylıkla bitirebileceklerini ifade etti. Daha fazla silah ve çatışmanın savaşı sonlandırmayacağını, ancak diyalog, diplomasi ve mutabakata dayalı bir yaklaşımın barışın kapısını açabileceğini belirtti. Türkiye'nin her iki tarafı da aynı masa etrafında buluşturmayı başarmış bir ülke olduğunu hatırlattı.

SORU: Avrupa Birliği ile müzakerelerin gidişatı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı olmadığını ifade ettiğini söyledi. Türkiye'nin AB üyeliğine bağlı olduğunu, ancak siyasi bariyerlere takılmadan eşit koşullarda bir ilişki biçiminden yana olduğunu belirtti. Avrupa Birliği'nden kaybedilmiş zamanı telafi edecek bir yaklaşım beklediklerini vurguladı.

SORU: Türk Devletleri Teşkilatı'nın 11. Devlet Başkanları Zirvesi'nde imzalanan Sivil Koruma Mekanizması Anlaşması'nın önemi nedir? Bu, ortak bir ordu kurma yolunda bir adım mıdır?

Erdoğan, anlaşmanın bölgedeki güvenlik iş birliğini artırma adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. Anlaşmanın amacının afet ve acil durum müdahalelerinde koordinasyonu güçlendirmek olduğunu belirtti. Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı'nın bir ortak ordu kurma gibi bir çalışmasının şu anda gündeminde olmadığını söyledi.

SORU: Kırgızistan ziyaretinizde FETÖ okullarının Maarif Vakfı'na devri konusu ele alındı mı? Bu konuda bir ilerleme kaydedildi mi?

Erdoğan, Kırgızistan'ın FETÖ'nün hedefindeki ülkelerden biri olduğunu ve son zamanlarda örgütle mücadele konusunda etkin adımlar atıldığını belirtti. Kırgızistan'da bulunan Manas Üniversitesi öğrencilerine FETÖ gibi örgütlerin gençlerin aklını kiralamaya çalıştığı uyarısında bulundu.

Erdoğan, FETÖ'nün faaliyet gösterdiği tüm ülkelere bu örgütün gerçek yüzünü anlatarak mücadele etmeleri çağrısında bulundu. FETÖ'nün elindeki eğitim tesislerinin Maarif Vakfı'na devri konusunda adımlar atılmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Kırgızistan'da da Maarif Vakfı'nın etkinliğini yakında hissedeceğiz.

SORU: Gazze ile ilgili son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? İslam ve Türk dünyasının Gazze konusunda üzerine düşeni yaptığını düşünüyor musunuz?

Erdoğan, Gazze'deki durumu soykırım olarak niteledi ve İsrail'in zulmünü kınadı. Türkiye'nin Gazze'ye en fazla yardım ulaştıran ülke olduğunu belirterek 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesinin Gazze'ye ulaştırıldığını söyledi.

Erdoğan, İsrail ile ticari ilişkilerin kesildiğini ve bu durumun devam edeceğini belirtti. İsrail'e prim vermeyeceklerini ve Gazze'deki katliamların hesabının sorulması için mücadele edeceklerini ifade etti.

SORU: Türkiye'nin Irak ve Suriye'de yürüttüğü askeri harekatlar ve terörle mücadele konusunda neler söyleyebilirsiniz?

Erdoğan, sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde bir güvenlik koridoru oluşturma ve bölgeyi teröristlerden temizleme politikasında kararlı olduklarını belirtti. Teröristlere bırakılacak en küçük boşluğun ulusal güvenliğimize tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Erdoğan, terörle mücadelede geri adım atılmayacağını ve sınır güvenliğimizi artırmak için gerekli önlemlerin alınacağını ifade etti.

SORU: Yurt içinde terörle mücadelenin kapsamı yerel yönetimler üzerinden genişletilecek mi? CHP'nin bu konuda söyledikleri ne anlama geliyor?

Erdoğan, terörle demokrasinin, terörle sivil siyasetin aynı koltukta taşınmayacağını vurguladı. Seçilmiş olmak, kimseye terörle kol kola yürüme hakkı vermez. Siyasetçinin görevi halkına hizmet etmektir. Erdoğan, yargının terör suçlarından yargılanan kişiler hakkında verdiği kararları desteklediğini belirtti.

Erdoğan, muhalefetin yargıyı baskı altına almaya çalışmasının kabul edilemez olduğunu ve yargının görevini yapmasından dolayı destek verdiklerini ifade etti. Siyasi nezaketi koruduklarını ancak tehdit siyasetine boyun eğmeyeceklerini söyledi.

SORU: Bazı CHP'li belediyelerin milyonluk harcamalar yapması ve kamu kaynaklarının heba edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Erdoğan, CHP'nin her zaman sorumsuz bir yönetim anlayışı sergilediğini ve kamu kaynaklarını heba ettiğini belirtti. CHP'li belediyelerin önceliklerini sorgulamaları gerektiğini ve kamunun kaynaklarını hoyratça harcarken halkın temel ihtiyaçlarını karşılayamamaları durumunda hesabının sorulması gerektiğini söyledi.

SORU: Ekonomiye dair son dönemdeki gelişmeler ve geleceğe yönelik öngörüleriniz nelerdir?

Erdoğan, enflasyonun düşüşe geçtiğini ve devam edeceğini ifade etti. Faizle birlikte enflasyonun da düşeceğini umduğunu belirtti. İstikrarlı bir mali politika ve yapısal reformların uygulanmasıyla olumlu trendin devam edeceğini söyledi. Ekonomiye dair olumlu bir perspektif çizdi ve önümüzdeki yıl enflasyonun gündemden çıkacağına inandığını belirtti.