Sır perdesi çözülemeyen köprü, bin 500 yıldır tarihe tanıklık ediyor
Yaklaşık 1500 yıldır ayakta duran Justinianus Köprüsü, gizemini korumaya devam ediyor.
Anadolu'nun en görkemli Bizans dönem eserlerinden biri olarak kabul edilen köprü, Ayasofya Camii ile aynı döneme ait.
SAKUM Müdürü Dr. M. Alper Cantimer, köprünün işlevine dair kesin bir bilgiye sahip olunmadığını belirtiyor.
Roma döneminden kalma en değerli eserlerden biri olarak nitelendirilen köprü, tarihiyle büyüleyici bir yapı.
Köprünün bir nehir limanı projesinin parçası olması, Adapazarı'nın adının kökeni hakkında yeni bir bakış açısı sunabilir.
Sakarya'nın Serdivan ilçesinde bulunan Justinianus Köprüsü, İmparator Justinianus tarafından M.S. 562 yılında inşa edilmiştir. Ayasofya ile aynı döneme denk gelen köprünün, bir kanal projesinin parçası olduğu teorisi uzmanlar arasında tartışma konusu olmaya devam ediyor. 384 metre uzunluğu, 9,85 metre genişliği ve 12 kemeriyle dikkat çeken köprü, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilmiştir. 2018 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında güney cephesinde bir sarnıç ve hamam kalıntısı ortaya çıkarılmıştır.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi SAKUM Müdürü Dr. M. Alper Cantimer, köprünün Justinianus döneminin önemli bir eseri olduğunu, yapım tarihinin 562 yılı olduğunu ve üzerinde birçok farklı görüş bulunduğunu vurguluyor. Köprünün çevresiyle uyumsuzluğunun, daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu gösterdiğini belirten Cantimer, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen yenileme çalışmalarına da değiniyor.
Ayasofya ile aynı döneme ait bu tarihi yapı hakkındaki çeşitli rivayetlere değinen Cantimer, Pachymeres'in köprüyü 13. yüzyılda bir deniz limanı köprüsü olarak tanımladığını, diğer Bizans tarihçilerinin ise "Beşköprü" adıyla andığını ifade ediyor. Köprünün 6. yüzyılda inşa edildiğini hatırlatan Cantimer, Sakarya Nehri'nin o dönemdeki durumunun ve köprünün olası bir büyük proje içindeki yerinin araştırılması gerektiğini vurguluyor. Sapanca Gölü ve Sakarya Nehri'nin birleştirilmesi fikrinin, Anadolu içlerine deniz ulaşımını sağlamak amacıyla gündeme geldiğini, ancak yükseklik farklarından dolayı bu planların uzun süre ertelenmiş olabileceğini belirtiyor.
Köprünün tam işlevinden emin olunmadığını dile getiren Cantimer, bilim insanlarının bu konu üzerindeki tartışmalarının devam ettiğini, köprünün 429 metre uzunluğunda, yaklaşık 10 metre genişliğinde ve 12 kemerden oluştuğunu aktarıyor. "Beşköprü" adının köprüdeki kemer sayısından mı yoksa bir sistemin parçası olmasından mı kaynaklandığının arkeolojik araştırmalarla belirleneceğini belirtiyor. Köprünün doğusunda bir hamam veya kilise kalıntısının bulunduğunu, ayrıca bölge halkının başka müştemilatlardan bahsettiğini söylüyor. Köprünün bulunduğu coğrafya ile uyumsuzluğunun, daha detaylı araştırmalara ihtiyaç olduğunu gösterdiğini belirterek, köprünün aynı zamanda dönemin liderlerinin ihtişam göstergesi olabileceğini de ekliyor.
Cantimer, 2019'dan beri devam eden restorasyon çalışmalarının 2025 yılında tamamlanabileceğini öngörüyor. Eğer köprünün bir nehir veya deniz limanı projesinin parçası olduğu kanıtlanırsa, Adapazarı'nın adının kökeni için yeni bir açıklama getirilebileceğini düşünüyor.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / BURAK CAN TOKYÜREK - Kültür Sanat Yerel Haberler Kültür Sanat Kültür"