Siber güvenlik girişimlerine yatırım akını
Lübnan'daki Hizbullah saldırısının ardından, dünyanın dört bir yanındaki insanlar siber güvenliğin önemini daha iyi anlamaya başladı. Bu saldırı, dijital saldırıların insanların hayatlarını nasıl etkileyebileceğini acı bir şekilde gösterdi. Saldırı sonrasında siber güvenlik alanında faaliyet gösteren girişimlere ve start-up'lara yapılan yatırımlarda artış bekleniyor.
TEŞVİKLER ÖNE ÇIKIYOR
EY'nin Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri araştırmasına göre, 2010-2023 yılları arasında siber güvenliğe 1.3 trilyon dolarlık yatırım yapıldı. Yıllık büyüme ortalaması yüzde 17'ye ulaştı. Devletlerin teknoloji teşviklerinin yanı sıra özel sektör yatırımları da siber güvenlik şirketlerinin ön plana çıkmasını sağlıyor. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, siber güvenliğin, yeni girişimlere ihtiyaç duyan, hızla gelişen bir sektör olduğunu belirtiyor.
9 AYDA 100 MİLYON DOLAR YATIRIM
Elbaşı, 2023 Türkiye Startup Ekosistemi Yatırım Raporu'nda, geçen yıl Türkiye'deki siber güvenlik ve veri koruma girişimlerine 29.3 milyon dolar yatırım yapıldığını söylüyor. Bu rakam, teknoloji girişimlerine yapılan toplam 913.1 milyon dolar yatırımla karşılaştırıldığında küçük görünse de, siber güvenliğe yapılan yatırımların hızla arttığını gösteriyor. Yılın son üç ayında, yerli siber güvenlik girişimlerine yapılan yatırımlar 100 milyon dolara yaklaştı. Elbaşı, önümüzdeki yıllarda bu alandaki girişimlere olan ilginin daha da artacağına inanıyor.
BTM İÇİN STRATEJİK
BTM, son yedi yılda 9.000'den fazla girişime destek olmuş. Bunlar arasında siber güvenlik alanında faaliyet gösterenler önemli bir yer tutuyor. Newky, Prime Threat ve XtremeLab.co, bu alanda öne çıkan örnekler arasında yer alıyor.
TÜRKİYE'NİN ALTYAPI POTANSİYELİ FAZLA
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Türkiye'nin siber güvenlik ekosisteminin hızla büyüdüğünü belirtiyor. Yerli girişimlerin bu alanda önemli adımlar attığını söyleyen Kırık, İsrail örneğinin siber tehditlerin ne kadar büyük bir risk oluşturabileceğini gösterdiğini belirtiyor. Türkiye ise hem savunma sanayisindeki tecrübesi hem de milli yazılımlar geliştirme potansiyeliyle öne çıkıyor.
DEVLETLER YATIRIMCI OLARAK DEVREYE GİRECEK
Ali Murat Kırık, devletin sağlayacağı teşvik ve düzenlemelerin yatırımcı ilgisini artıracağını söylüyor. Kamu tarafından stratejik girişimlere sunulan destek paketlerinin, sadece ekonomik büyümeyi değil, teknolojik bağımsızlığı da güçlendireceğini vurguluyor. Aselsan, Havelsan ve TÜBİTAK gibi kurumların, bu süreçte hem mentor hem de yatırımcı olarak devreye girebileceğini ve yeni girişimlere rehberlik edecek projeler başlatabileceğini belirtiyor.
MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ
Özel sektörün bu alanda önemli adımlar attığını belirten Kırık, finans, enerji ve telekomünikasyon gibi sektörlerin milli siber güvenlik çözümlerine yönelerek dışa bağımlılığı azaltmaya çalıştığını söylüyor. Bu durum, yeni girişimlerin büyük sektörlerin kritik ihtiyaçlarını karşılayabilecek çözümler sunmasını sağlayabilir. Yeni nesil şirketler, esnek yapılarıyla sadece Türkiye için değil, bölgesel pazarda da lider konuma gelebilir. Türkiye'de siber güvenlik alanında yerli çözümlerin stratejik bir avantaj sağlayacağı kesin.