Sevgi Hirschhauser, Altın Portakal Film Festivali’nde ‘Altın Eller’ Belgeseli ile Yarışıyor

Antalya'da doğup büyüyen Sevgi Hirschhauser, çocukluğundan beri sinema tutkusuyla yanıp tutuşuyordu. Annesi Gülsüm Akkaya ile birlikte katıldığı Antalya Altın Portakal Film Festivali, onun bu tutkusunu besleyen önemli bir etkendi. Festivalde izlediği filmler ve ödül törenleri, genç Sevgi'nin zihninde bir hayal filizlendirdi: "Bir gün ben de burada ödül alacağım!"

Yıllar geçtikçe bu hayal gerçeğe dönüşmeye başladı. Hirschhauser, sinema sektöründe çeşitli projelerde yer aldı ve ilk uzun metrajlı filmi "Toprak"ı Antalya'da çekti. Bu film, yurt içi ve yurt dışındaki festivallerde 43 ödül kazandı. Almanya'da yaşamaya başlayan Hirschhauser, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan'ın, Türkiye'de ilk yüz ve çift kol nakli ile dünyada ilk kez gerçekleştirdikleri kadavradan rahim naklinden haberdar oldu. Bu hikayeyi beyaz perdeye taşıma fikri, onu heyecanlandırdı.

ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Hirschhauser, Özkan çiftine fikrini sundu ve projeye onay aldı. Böylece "Altın Eller" belgeselinin çekimlerine başladı. Belgesel, Türkiye ve dünyada ilk kez gerçekleştirilen bu önemli nakilleri ve süreçlerinde yaşananları konu alıyordu. 61. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Ulusal Belgesel Yarışması'nda yer alan "Altın Eller", Hirschhauser'ın çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürdü. Annesi Gülsüm Akkaya ile birlikte festivale katılan Hirschhauser, belgesel aracılığıyla bu önemli nakil süreçlerini tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor.

'BİR GÜN BEN DE BÖYLE PROJE YAPIP, ÖDÜL ALABİLİR MİYİM?'

Antalya'da doğup büyüyen Hirschhauser, festivalin kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu vurguluyor: "Altın Portakal Film Festivali, benim ve annemin çocukluk anılarında yer alıyor. Çocukluğumda annem beni festivale getirirdi. İnsanların filmlerini izleyip ödüller almalarını görürdüm. O zamanlar bu hayalimde bile yoktu. 'Bir gün ben de böyle proje yapıp, ödül alabilir miyim?' diye düşünüyordum. Şimdi 'Altın Eller' belgeseliyle festivaldeyim. Antalyalı bir yönetmen olarak benim için çok büyük bir onur ve gurur. Bu benim ilk uzun belgesel filmim. İlk uzun metrajlı filmimi de Antalya'da çekmiştim ve 43 ödül almıştım. İlk belgeselimle burada olduğum için çok heyecanlıyım." dedi.

'BU OLAYIN BEYAZ PERDEYE YANSIMA FİKRİ BENİ ÇOK HEYECANLANDIRDI'

Hirschhauser, birçok kişinin bu projeyi yapmak istediğini belirtiyor: "Prof. Dr. Ömer Özkan ve Prof. Dr. Özlenen Özkan'ın yaptığı Türkiye'de ilk yüz ve çift kol nakli ile dünyada ilk kez gerçekleştirdikleri kadavradan rahim naklini anlatan bir belgesel. Bu değerli iki doktorun başarısı tüm dünyaya yayıldı. Herkes onlarla iletişime geçip, bu hikayeyi beyaz perdeye taşımak istiyordu. Bu olayın beyaz perdeye yansıma fikri beni çok heyecanlandırdı. Çok fazla aday vardı. Ben de kendilerine fikrimi ilettim ve bu kadar kişi içerisinden beni seçmeleri beni çok onurlandırdı." diye konuştu.

'İNSAN OLMANIN VE ORGAN NAKLİNİN ÖNEMİNİ ANLADIM'

Hirschhauser, çekimlerin keyifli geçtiğini vurguluyor: "Hocaların programları çok yoğundu. Ömer hoca aynı anda hem ders veriyor hem ameliyatlara giriyor hem de film için zaman ayırıyorlardı. Kendi işlerini hiç aksatmadan, araya çekimleri sıkıştırıyorduk. Benim için de çok ilginç bir deneyim oldu. İlk kez insan olmanın ve organ naklinin önemini anladım. Çekime başladığımız sırada Prof. Dr. Ömer Özkan ve Prof. Dr. Özlenen Özkan, bir star gibiydiler. Onlar öğrenci yetiştirmeyi, doktorluğu çok iyi biliyor ama bir star ruhuna da sahipler." diye konuştu.

'ALTIN PORTAKAL'DA FİLMİ AÇABİLMEK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ'

Filminin dünya prömiyerini ekiple birlikte festivalde yapan Hirschhauser, "Ekiple birlikte filmi izleyebilmek, Antalyalı bir yönetmen olarak Altın Portakal'da filmi açabilmek benim için çok önemli. En büyük beklentim onlarla birlikte filmi izleyebilmekti. Altın Eller belgeselinin dünyada tanıtılması için de elimden geleni yapacağım." ifadelerini kullandı.

'KIZIMLA GURUR DUYUYORUM'

Kızıyla gurur duyduğunu söyleyen Gülsüm Akkaya, "Altın Portakal Antalya'nın simgesi. Onu küçüklüğünden beri sürekli buraya getiriyorum. O zamanlarda da bir özlemi vardı ve çok heves ediyordu. İyi bir projeyle girip, burada ödül alacağını söylüyordu. Şu an burada ve ben onunla gurur duyuyorum. Çektiği belgesel çok büyük bir proje. Kızımla gurur duyuyorum ve onun adına çok heyecanlıyım" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat

Yerel Haberler Film Festivali Kültür Sanat Çocukluk Yönetmen Belgesel Türkiye Antalya Sinema Yaşam Dünya

"
Benzer Videolar