Parvovirüs B19 Enfeksiyonu Çocuklar Arasında Salgına Dönüşebilir

Medicana Çamlıca Hastanesi'nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Tuba Coşkun, parvovirüs B19 enfeksiyonunun her 3-5 yılda bir çocuklar arasında salgınlara yol açabileceğini belirtti. Hastaneden yapılan açıklamada, bu enfeksiyonun sıklıkla okul çağındaki çocuklarda görüldüğü ve kişiden kişiye öksürük ve damlacık yoluyla, ayrıca kan yoluyla bulaştığı belirtildi. Erişkinlerin yaklaşık yüzde 65'i bu enfeksiyonu geçirmiş olup, hamilelik döneminde anneden fetüse de geçebiliyor.

Dr. Coşkun, parvovirüs B19 enfeksiyonunun genellikle bahar aylarında salgın şeklinde görüldüğünü ve sağlıklı çocuklarda hafif belirtilerle seyrettiğini, ancak hemolitik anemi gibi bazı kan hastalıkları olan bireylerde aplastik anemiye neden olabileceğini açıkladı. Gebelikte geçirilen parvovirüs enfeksiyonunun bebekte "hidrops fetalis" adı verilen ve vücutta aşırı sıvı birikmesine neden olan ciddi bir durumu tetikleyebileceğini de vurguladı. Beşinci hastalık olarak bilinen parvovirüs enfeksiyonunun genellikle hafif seyrettiğini belirtti.

Dr. Coşkun, vakaların yüzde 20'sinde herhangi bir klinik belirti görülmediğini, ancak çoğunlukla 2-3 gün süren orta derecede ateş, baş ağrısı ve halsizliğin ardından tipik bir döküntünün ortaya çıktığını söyledi. Bazı çocuklarda döküntüyle birlikte kas ağrısı, kusma, ishal, boğaz ağrısı ve öksürük görülebiliyor. Hastalığın tipik döküntüsü, yanaklarda kelebek şeklinde görülen bir kızarıklıktır ve "tokat atılmış gibi" bir görüntü oluşturur. Bazı kişilerde döküntüye kaşıntı da eşlik edebilir.

Döküntülerin daha sonra kollarda, bacaklarda ve gövdede görüldüğünü ve dantel şekline benzediğini açıklayan Dr. Coşkun, "Döküntüler 1-4 gün içinde yaygınlaşır ve sonrasında kaybolur. Ancak bazı hastalarda, hastalığı izleyen haftalarda ısı değişikliklerinde veya güneşe maruz kalma sonrasında döküntüler tekrar belirginleşip azalabilir." dedi. Döküntülerin herhangi bir iz bırakmadan kendiliğinden iyileştiğini ve hastaların döküntüler çıktıktan sonra bulaştırıcı olmadığını belirtti.

Dr. Coşkun, beşinci hastalığın tanısının klinik bulgulara dayandığını belirterek, "Orta düzeyde ateş ve üst solunum yolu enfeksiyonu belirtilerini takiben görülen 'tokat atılım benzeri' tipik yanak döküntüsü ve sonrasında kollarda ve gövdede gelişen döküntü, tanı için yeterlidir." diye açıkladı. Hastalığa yönelik tipik bir tedavi bulunmadığını ve ateş, döküntü, kaşıntı gibi belirtileri hafifletmek ve hastanın hastalığı daha rahat atlatmasını sağlamak amacıyla destek tedavisinin uygulandığını belirtti. Hekim önerisiyle ateş düşürücüler ve kaşıntı önleyici ilaçlar verilebiliyor.

Hastalığı geçiren kişilerin ömür boyu bağışıklık kazandığını vurgulayan Dr. Coşkun, enfeksiyonun bulaşıcılığının yüksek olması nedeniyle evde istirahat önerildiğini söyledi. Özellikle tipik döküntünün ortaya çıkmadığı ateş ve solunum yolu bulgularının olduğu dönemde bulaşıcılığın daha yüksek olduğunu belirtti. "Bu nedenle hasta çocukların ve bireylerin kalabalık ortamlara girmeden, okula gitmeden evde istirahat etmeleri bulaşma sıklığını azaltır. Elleri doğru şekilde sıkça yıkamak birçok enfeksiyonun bulaşmasını önlediği gibi parvovirüs B19 enfeksiyonunun bulaşma sıklığını da azaltacaktır." diye ekledi.

Kaynak: AA / Ekonomi

Tuba Coşkun Ekonomi Çamlıca Sağlık Ekonomi Güncel Haberler

Benzer Videolar