Olaf Scholz'dan Elon Musk'a: "Avrupa'da demokrasiyi ve bir arada yaşamayı tehlikeye atıyor" | Dış Haberler
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, dünyanın en zengin ismi Elon Musk'ın Alman siyasetine ilişkin açıklamalarını eleştirerek, "Medya gücünü tüm dünyaya müdahale etmek için kullanıyor." dedi. Scholz, kendisini üzen şeyin Musk'ın "aşırı sağcı partiler lehine olan partizanlığı" olduğunu ifade ederek, "Bu, Avrupa'da demokrasiyi ve bir arada yaşamayı tehlikeye atıyor. Ben bunu eleştiriyorum. Eleştirmeye de devam edeceğim." ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Elon Musk'ın küresel siyasete müdahalesini sert bir dille eleştirdi ve dünya çapındaki medya gücünü kötüye kullandığını belirtti.
Şansölye Scholz, yaklaşan erken genel seçimler, Türkiye-Almanya ilişkileri, ABD'nin yeni siyasi iklimi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi güncel konular hakkındaki görüşlerini Anadolu Ajansı ile paylaştı. Bu değerlendirmelerde, Musk'ın siyasi açıklamalarının da önemli bir yer tuttuğu gözlemlendi.
Scholz, Tesla fabrikasının açılışında ve sonrasında Musk ile yaptığı görüşmeleri hatırlatarak, iş görüşmelerinin aksine, Musk'ın günümüzde medya gücünü küresel siyasete müdahale için kullandığını vurguladı.
"AVRUPA DEMOKRASİSİ TEHDİT ALTINDA"
Musk'ın müdahalelerinin dış müdahale olup olmadığı sorusuna Scholz, güçlü medya kuruluşlarının etkilerine aşina olduğunu belirterek, Musk'ın Alman veya Amerikalı olmasının kendisini etkilemediğini, asıl sorununu Musk'ın aşırı sağcı partilere olan eğiliminde gördüğünü ifade etti.
Scholz, Musk'ın bu tutumunun Avrupa'daki demokrasileri ve toplumsal uyumu tehlikeye attığını dile getirerek, bu eleştirisini sürdüreceğini açıkladı.
Elon Musk Avrupa siyasetinde ayrışmaya yol açtı. Haberi görüntüle
"KİMSE BAŞBAKAN OLACAĞIMA İNANMADI AMA BEN OLDUM"
Seçim anketlerinde geride kalmalarına rağmen, Scholz, geçmiş deneyimlerine dayanarak, SPD'nin seçimleri kazanacağına olan inancını dile getirdi. Geçmiş seçimlerde de benzer bir durumda olduklarını ve sonunda zafer kazandıklarını hatırlattı.
Şansölye, vatandaşların ülkenin yönetimi ve geleceği konusunda düşünmeye başladığı bu dönemde, SPD'nin uluslararası politikada dengeli adımlar atacağına, ülke güvenliğini sağlayacağına ve barışçıl kalkınmayı destekleyeceğine olan inancını vurgulayarak, seçmenlerin SPD'yi tercih edeceğinden emin olduğunu söyledi.
"TÜRK VATANDAŞLARININ KATILIMI DEMOKRASİMİZ İÇİN ÖNEMLİ"
Almanya'daki Türk kökenli seçmenlerin demokratik sürece katılımını memnuniyetle karşıladığını belirten Scholz, bu durumun Almanya'nın demokrasisi için olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı.
Vatandaşlık yasasının modernize edilmesi ve çifte vatandaşlık hakkının tanınmasının önemli bir adım olduğunu belirten Scholz, CDU/CSU'nun bu konuda geri adımlar atmak istemesini eleştirdi.
Almanya'nın, ülkeye göç edenlerin emeğine ve katkılarına ihtiyaç duyduğunu ve bu kişilere vatandaşlık hakkı verilmesinin önemini vurgulayan Scholz, yüksek seçmen katılımı çağrısında bulundu.
Scholz, demokrasilerde sandığa gitmenin önemini vurgulayarak, mümkün olduğunca çok insanın oy kullanmasını umduğunu dile getirdi.
"TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ GÜÇLÜ"
Türkiye ile Almanya arasındaki güçlü ekonomik ilişkileri vurgulayan Scholz, iki ülke arasındaki ticaret hacminin rekor seviyelere ulaştığını ve bu ivmenin süreceğini belirtti.
Türkiye ile istikrarlı ilişkilerin Almanya için büyük önem taşıdığını belirten Scholz, AB-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Türkiye'nin Eurofighter savaş uçağı tedarik planına değinen Scholz, bu konunun Türkiye tarafından incelendiğini ve Almanya'nın bu süreçte gerekli desteği sağladığını belirtti.
"RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI RUSYA-NATO SAVAŞINA DÖNÜŞMEMELİ"
Rusya'nın Ukrayna işgalini bir dönüm noktası olarak nitelendiren Scholz, sınırların güç kullanılarak değiştirilemeyeceğini vurgulayarak, Ukrayna'ya desteklerini sürdürdüklerini, ancak savaşın Rusya-NATO çatışmasına dönüşmemesi için diplomatik çabalarını yoğunlaştırdıklarını belirtti.
Scholz, Ukrayna'nın bağımsızlığı ve Avrupa Birliği yolculuğunda destek vermeye devam edeceklerini, ölümlere son vermek ve barışçıl bir çözüme ulaşmak için çalıştıklarını açıkladı.
"İSRAİL VE FİLİSTİN İÇİN BARIŞÇIL BİR ÇÖZÜM"
Gazze'deki insani krize ilişkin Scholz, İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunma hakkına sahip olduğunu yineledi, ancak Gazze'ye insani yardımın ulaşmasının önemini vurguladı ve çok sayıda sivil kaybının kabul edilemez olduğunu belirtti.
İki devletli çözümün Almanya'nın temel politikası olduğunu belirten Scholz, İsrail ve Filistin'in barış içinde bir arada yaşamasının her iki tarafın da çıkarına olduğunu ve Filistin yönetiminin sorumluluk üstlenmesinin önemini vurguladı.
Almanya'nın çifte standart uygulaması eleştirilerine Scholz, politikalarının tutarlı ve ilkeli olduğunu savundu ve Lübnan'daki barış çabalarına da değindi.
İsrail hükümetinde Gazze'nin ilhakı yönünde seslerin yükselmesine ilişkin Scholz, iki devletli çözümün Almanya'nın tutarlı ve değişmez politikası olduğunu tekrarladı.
Suriye'deki gelişmelere değinen Scholz, Suriye'de barışçıl bir gelişmenin sağlanması için çaba gösterdiklerini belirtti.
"ABD İLE İŞBİRLİĞİ AMA BAĞIMSIZ BİR AVRUPA"
Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ilişkilere dair Scholz, Avrupa'nın güçlü bir ekonomik blok olduğunu ve bu gücüyle bağımsız ve güvenli bir şekilde hareket edebileceğini, ancak ABD ile işbirliğine önem verdiğini vurguladı.
Transatlantik işbirliğinin önemine değinen Scholz, işbirliği içinde ancak bağımsız bir duruşla hareket edileceğini belirtti.
"AfD ALMANYA'YI BÖLMEK İSTİYOR"
AfD'nin göçmen karşıtı söylemlerini eleştiren Scholz, AfD'nin Almanya'yı bölmeyi hedeflediğini belirtti. Almanya'nın refahının göçmenlerin katkılarıyla sağlandığını vurgulayarak, AfD'yi rakipleri olarak niteledi.
Magdeburg'daki Noel pazarı saldırısının ardından hastanenin açıklamasında, yabancı doktor ve hemşirelerin hayat kurtarmadaki rolünün altını çizilmesini örnek gösteren Scholz, bölücü söylemlerin bu tür katkıları yok saydığını ifade etti.
```