Netanyahu'nun ofisindeki sızıntılar gündemde | Dış Haberler
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisindeki yasa dışı sızıntılarla ilgili soruşturma, Gazze işgalinin ardından derinleşen hükümet krizlerinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Son günlerde ortaya çıkan bilgiler, Netanyahu’nun liderliğinde güvenlik politikalarına dair ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisi, sızıntı iddialarını reddetti. Ancak, bir şüphelinin avukatı, İsrail Ordu Radyosu'na verdiği demeçte, Netanyahu'nun kişisel olarak gizli bilgileri yabancı medyaya sızdırdığını iddia etti. Bu bilgiler, Gazze'deki rehinelerle ilgili kritik belgeler ve Netanyahu'nun rehinelerin kurtarılması için yaptığı planlar hakkında detaylar içeriyor. Sızıntının, Başbakanlık medya ekibinden Eliezer Feldstein tarafından mı yoksa Netanyahu'nun talimatıyla mı gerçekleştiği hala belirsiz.
Avukat Michael Weitman, istihbarat birimlerinde görevli bir yedek subay olan müvekkilinin, Feldstein aracılığıyla doğrudan Netanyahu'ya bilgi ulaştırdığını belirtti. Sızdırılan belgeler hakkında yayın yasağı devam etse de, bu bilgilerin Eylül ayında Alman Bild gazetesine sızdırılan ve Hamas'ın rehineler konusunda İsrail içinde siyasi ayrılıkları derinleştirme stratejisini öne süren belgelere dayantığı düşünülüyor.
Hükümet Krizi ve Gazze İşgali
Gazze işgalinden sonra Netanyahu hükümetine yönelik eleştiriler yoğunlaştı. Hamas'ın 7 Ekim saldırıları öncesinde yapılan istihbarat uyarılarının ciddiye alınmaması, hükümet içinde güven krizine yol açtı. Lahav 433 birimi, Netanyahu'nun ofisindeki yetkililerin, 7 Ekim saldırısından önceki ve sonraki toplantıların resmi protokollerini manipüle ederek Başbakan'ın sorumluluğunu azaltmaya çalıştığını iddia ediyor.
Bu iddialar, hükümetin Gazze operasyonları sırasında artan siyasi baskılarla birleştiğinde, koalisyon ortakları arasında derin çatlaklar yarattı. Koalisyonun aşırı sağ kanadından gelen sert güvenlik politikaları, hem İsrail içinde hem de uluslararası arenada eleştiri konusu oldu.
Başbakanlık Ofisi'nin Tepkisi
Netanyahu'nun ofisi, sızıntı iddialarını "asılsız" olarak nitelendirdi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Gençlerin hayatları, hükümeti yıpratmayı amaçlayan bu iddialarla yok ediliyor. Demokratik bir ülkede, insanlar yirmi gün boyunca hücrede tutulup sahte ifadeler vermeye zorlanmaz."
Ancak açıklamada, sızıntıların İsrail'in güvenliğine ciddi zarar verdiğine ve İran, Hizbullah ve Hamas'a kritik bilgilerin sızdığına dikkat çekildi. Gazze işgalinin gölgesinde artan bu tür krizler, Netanyahu hükümetinin geleceğini tehlikeye atıyor.
Hükümetin Geleceği Tehlikede
Gazze'deki rehine krizi ve hükümetin bu durumu yönetme biçimi, Netanyahu'nun liderliğine olan güvenin zayıflamasına neden oldu. Koalisyon ortakları arasındaki gerilimler, İsrail siyasetinde yeni bir seçim olasılığını gündeme getirdi. Güvenlik politikalarının başarısızlığı ve hükümetin içeriden sarsılmasına yol açan sızıntılar, Netanyahu'nun üzerindeki baskıyı artırıyor.
Netanyahu hükümetinin bu krizi nasıl aşacağı ve Gazze operasyonlarının uzun vadeli etkileri, İsrail'in iç siyasetinde kritik bir dönemin habercisi olarak görülüyor.