Mimarlıkta Sürdürülebilirlik ve Katılımcı Kentsel Tasarım vurgusu

Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, mimarlık ve inşaat sektörünün küresel kaynaklar üzerindeki büyük etkisine dikkat çekerek, sürdürülebilir malzemelerin kullanılmasının önemini vurguladı. "Kentlerde boş duran birçok bina var. Bu yapıları yeniden hayata kazandırmak ve kent yaşamına entegre etmek mimarlığın temel görevlerinden biridir. Bu da sürdürülebilirlik kavramının özünü oluşturur," dedi.

Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, Dünya Mimarlık Günü ve 7-12 Ekim Dünya Mimarlık Haftası hakkında yaptığı açıklamada, bu etkinliğin 1985'ten beri Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından belirli bir tema çerçevesinde kutlandığını ve kentsel gelişimin desteklenmesi amacını taşıdığını belirtti.

GELECEK NESİLLERİN YETKİLENDİRİLMESİ

Bu yılın ana temasının "Katılımcı Kentsel Tasarımda Gelecek Nesillerin Yetkilendirilmesi" olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Baba, "Şehirlerin inşasında halkın rolü çok önemlidir. Kentlilerin şehre olan bağlılıkları ve şehirle nasıl bütünleştikleri kritik unsurlardır. Bu yılki tema, genç ve gelecek vaat eden mimarların tasarım süreçlerinde güçlendirilmesine odaklanıyor. Bu doğrultuda yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenecek," diye ekledi.

DOĞA DOSTU KAYNAK KULLANIMI

Günümüz mimarlık dünyasının en büyük sorunlarından biri olan hızla tükenen kaynaklar hakkında da konuşan Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, "Mimarlık sadece bina inşa etmek değildir. Bir yapının bulunduğu çevre, kültürü, ekonomisi ve sosyolojisi de büyük önem taşır. Bu nedenle, kaynakları daha doğa dostu ve sürdürülebilir malzemelerle kullanmak artık olmazsa olmaz bir konu haline geldi," dedi.

MİMARİDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kullanılmayan yapıların yeniden değerlendirilmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Baba, "Mimarlığın en önemli konularından biri, mevcut atıl yapı stoğunu yeniden işlevlendirerek kente kazandırmaktır. Yeni binalar inşa etmek yerine mevcut yapıları değerlendirmenin yollarını bulmak, binaların geri dönüşüm felsefesi olarak düşünülebilir. Bu, dünyanın birçok yerinde üzerinde durulan önemli bir konudur," diye açıkladı.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ORTAK ÇÖZÜM

Atıl durumdaki yapıların genellikle yıkılıp yerine yeni binalar inşa edilecek alanlar olarak görüldüğünü belirten Prof. Dr. Baba, "Ancak bu binaları kamu yaşamını zenginleştirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Kentler büyüdükçe daha fazla mekan ve bina ihtiyacı doğuyor. Bu noktada, kentsel dönüşüm projeleriyle ortak çözümler üretmek önem kazanıyor," dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜME İYİ ÖRNEKLER

Kentsel dönüşümde başarılı örnekler veren Prof. Dr. Baba, "Sanayi Devrimi'ni yoğun yaşamış Avrupa ülkelerinde, sanayi binaları kamuya açılarak halkın kullanımına sunulmuştur. İstanbul'da da benzer dönüşümler görüyoruz. Hasanpaşa'daki Müze Gazhane, eski bir elektrik santrali olup şimdi sanat, müze ve bilim merkezi olarak hizmet veriyor. Beykoz'daki Silolar, uzun yıllar atıl kalan bir endüstri mirasıydı; şimdi ise kamusal alan olarak kullanılmaktadır. Yedikule Gazhanesi de büyük bir dönüşüm projesi ile kent yaşamına kazandırılacak. Bu örnekler ülkemiz için son derece değerlidir," dedi.

YAPAY ZEKA İLE YENİ DÖNEM

Mimarlıkta teknolojinin etkisini değerlendiren Prof. Dr. Baba, "Yapay zeka uzun süredir hayatımızda, ancak son dönemde etkisi daha da artmış durumda. Binalar inşa edilmeden önce, sanal ikiz teknolojisi ile performans analizleri gerçekleştirilebiliyor. Bu, yapının optimizasyonu konusunda büyük bir avantaj sağlıyor," diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat

Ece Ceylan Baba Kültür Sanat Teknoloji İnşaat Eğitim Çevre Baba

"
Benzer Videolar