Michel Khleifi, İstanbul’da Ustalık Sınıfı Verdi

Ödüllü yönetmen Michel Khleifi, İstanbul Kültür Yolu Festivali'nin bir parçası olan 6. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nde ustalık sınıfı verdi.

Grand Pera Emek Sahnesi'nde festival başkanı Faysal Soysal'ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, dünya sinemasıyla ortak çalışma imkanları, gelecekteki adımlar ve Khleifi'nin sanat yolculuğu ele alındı.

Khleifi, sinemasıyla tanışma ve sevme sürecini anlatırken, farklı dönemlerdeki filmlerden ilham aldığını belirtti.

Gençlik yıllarında izlediği filmlerin gişeye yönelik Batılı yapımlar olduğunu ifade eden Khleifi, "Yeni bir film yapmaya başlarken eski filmleri incelerim. 1930'lu yıllarda çekilmiş filmlere bile bakarım. O yönetmenler benim için arkadaş gibidir. Sinema, sentez gibi bir sanat dalıdır. Eski filmleri izleme amacım onları tekrarlamak değil, yeni bir sentez yaratıp film yapmak." dedi.

Khleifi, sinemasıyla olan ilişkinin farklı katmanlarda geliştiğini dile getirerek şunları ekledi:

"Bazen 'neden senaryo yazmamız gerekiyor?' diye soruyorlar. Bu çok önemli bir soru. Bunu anlamamız gerekiyor. Filmin yapımı ve yönetimi için senaryo büyük önem taşır. Detaylı bir senaryo, yönetmenlik işini kolaylaştırır. İlk filmi yaptığımda bunları bilmiyordum. Dört kişiyle Filistin'e gidip uzun metrajlı film çekmeye başlamıştık. 1948 olaylarını yaşamadığım için fikir yürütemezdim. Bu yüzden insanların dilinden aktarmaya çalıştım. Böylece belgesel ve kurmaca arasındaki engeli kırmaya çalıştım. Şiirsel bir dille yazmaya çalıştım. İlk filmim 'Verimli Hafıza', şiiri temel alıyordu. Mahmud Derviş'in şiirleri üzerine kurulmuş bir film diyebiliriz. Şiiri sahneye nasıl uyarlayacağımı da çözmem gerekiyordu. Tüm filmlerim kadın duygusunu konu alır."

"Celile'de Düğün" filminde de benzer bir yaklaşım kullandığını belirten ödüllü yönetmen, Nazım Hikmet de dahil olmak üzere dünya şairlerinin şiirlerini filme yansıtmaya çalıştığını anlattı.

"Film, izleyiciye düşünme alanı açıyor"

Khleifi, Filistin'de yaşananları televizyondan izlerken bazı şeylerin normalleşmeye başladığını vurgulayarak, "Sürekli aynı sahneler ve efektler var. Zamanla alışıyorsunuz. Artık her şey doğal geliyor. Sürekli tekrar izleyiciye bir şey katmıyor. Film, belgesel de olsa, izleyiciye düşünme alanı açıyor. Zamanla fikir üretilebiliyor. Televizyonda izlediklerimiz arşiv olabilir. Sinemanın verimli tarafı hafıza yaratması, televizyon ise unutkanlık yaratıyor. Bu yüzden bir yönetmen film yaparken, televizyon gibi gürültü aktarmadığından emin olmalı." dedi.

Filmlerinde hafıza, toprak, taş, zeytin ağacı, kadınlar, masallar gibi imgelerin yaşadığı topraklarda kaybolmaması için yer verdiğini söyleyen Khleifi, "İçimizde geleceğe dair umutlarımızı taşıyoruz. Ben işgal altındaki bir devlette doğup büyüdüm. Herkes bizim için belli bir görev biçiyordu. Bu nesil artık İsrail devletini kabul edecek, İsrail vatandaşı olarak yaşayacağımızı kabul ediyorlardı. Bizim nesil İsrailli olmadı. Çok fazla pasaport taşıyabilirim ama ben ve çocuklarım, torunlarım Filistinli. Bunu canlı tutmamız gerekiyor. Güçlü tarafımız yaratıcı olmamızı gerektiriyor." dedi.

Konuşmaların ardından soru-cevap etkinliğiyle program sona erdi.

"6. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali", yarın akşam Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda ödüllerin sahiplerini bulacağı gala programıyla sona erecek.

Kaynak: AA / Özlem Limon - Güncel

Film Festivali Kültür Sanat Uluslararası istanbul Etkinlik Festival Filistin Yönetmen Sinema Güncel Kültür Sanat Yaşam

Benzer Videolar