Lübnanlı siyaset bilimciden çarpıcı yorum: "İran İsrail'i düşman olarak görmüyor" | Dış Haberler
İsrail'in İran'ın başkenti Tahran'da bulunan Hamas lideri Haniye'yi öldürmesi, İsrail'in İran'ın koruması altındaki figürlere sistematik olarak yaptığı suikastların sonuncusu; ama en çok ses getireni oldu. İran'ın İsrail'e nisan ayındaki cevabı ve Haniye'nin ölümünün ardından eylemdeki sessizliği ise dünya kamuoyunda İran'ın 'güçlü' algısını aşındırıyor. Peki halk ayaklanmalarıyla mücadele eden, seçimlere katılımın tarihi diplere düştüğü İran'da süreç nasıl gözüküyor? Molla yönetimine karşı protesto başlayabilir mi? Beyrut Amerikan Üniversitesi'den Profesör Hilal Khashan, Habertürk'ten Emin Arslan'a konuştu.
İsrail'in Tahran'da Hamas lideri Haniye'ye düzenlediği suikast, bölgesel güç dengelerini sarsan bir olaydı. Bu, İsrail'in İran ve İran bağlantılı güçlere yönelik ilk saldırısı değildi.
Geçmişte İsrail, İran nükleer programının önde gelen bilim insanlarına suikastlar düzenlemiş ve Nisan ayında Şam'daki İran konsolosluğunda bir generali öldürmüştü. Ancak Haniye'nin İran'ın koruması altında öldürülmesi, bu suikastlar arasında en çok yankı uyandıranı oldu.
Son yıllarda iç karışıklıklarla boğuşan ve cumhurbaşkanlığı seçiminde düşük katılım oranlarıyla karşı karşıya kalan İran molla rejimi, eleştirilerin hedefinde bulunuyor. Dünya kamuoyundaki imajı hızla kötüleşen İran hakkında Beyrut Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Hilal Khashan'la görüştük.
REKLAM1- İsrail'in İran topraklarında, İran'ın koruması altında olan bir kişiyi öldürmesinin İran'a mesajı ne olabilir?
İsrail, Hamas'ın 7 Ekim saldırısından hemen sonra Hamas liderlerini hedef alacağını açıklamış ve onların doğal nedenlerle ölmesini beklemeyeceğini belirtmişti. İsrail geçmişte de İran'ın en üst düzey nükleer bilimcisi de dahil olmak üzere birçok saldırı gerçekleştirmiş ve bu saldırılardan kurtulabilmişti.
İsrail, ABD'yi İran'a karşı savaşa çekmek için İran'ın misillemesini tetiklemeyi hedefliyor.
2- Hamas lideri Haniye ve Hizbullah'ın askeri lideri Fuad Şükr'ün aynı gün öldürülmesi, İran'ın Orta Doğu'daki dolaylı gücünü zayıflattı mı?
Askeri açıdan bakıldığında, İran kağıttan bir kaplan. Şiddet yanlısı söylemleri hiçbir zaman somut eylemlere dönüşmedi. İsrail, İran'ın zayıf noktalarını, özellikle de İsrail ile karşı karşıya gelme konusundaki isteksizliğini ortaya koymaya kararlı görünüyor.
REKLAMİran'ın İsrail ile karşı karşıya gelme konusunda isteksizliği, bölgedeki Şii grupları kendi adına savaşmaları için kullanmasının nedeni. Birçok Şii, İran'ın güç iddiası ve caydırıcı kabiliyetlerinden hayal kırıklığına uğramış durumda.
3- İran hala İsrail için bir tehdit olabilir mi?
İran, İsrail için hiçbir zaman gerçek bir tehdit olmadı. İran, İsrail tarafından bölgesel bir güç olarak kabul edilmeyi istiyor.
İran, İsrail'i hiçbir zaman düşman olarak görmedi. 1979 devriminden sonra İran, Arap ülkelerinin terk ettiği Filistin davasını sahiplendi. Bu, Arap halkını bölgesel bir oyuncu olmak ve İsrail ile yüzleşmenin gerekliliğine inandırmak içindi.
4- Süleymani öldürüldü. İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğunda bir generali öldürmesinin ardından İran, İsrail'e başarısız bir füze saldırısı gerçekleştirdi. Son olarak da Hamas lideri Haniye Tahran'da öldürüldü. Mahsa Amini protestolarını ve cumhurbaşkanlığı seçimindeki düşük katılım oranını da göz önünde bulundurarak, İran toplumunda molla rejimine karşı bir ayaklanma başlar mı? İran toplumsal birliği yara alır mı? İran toplumunun tüm bu sürece yaklaşımı nasıl?
REKLAMDevrim Muhafızları, İran'ın güvenlik durumunu tamamen kontrol altında tutuyor ve herhangi bir ayaklanmayı engelleme konusunda mutlak yeteneğe sahip. Ancak ABD ve İsrail'in İran'ı doğrudan hedef alması halinde, rejimin kontrol edemeyeceği bir halk ayaklanması yaşanabilir. Tahran'daki rejimin, ABD ve İsrail'e İran'a saldırmak için bir bahane vermeyeceğini düşünüyorum.
5- İran'ın İsrail'e misillemesinin dini lider Hamaney'den ziyade Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'a bağlı olduğu iddia ediliyor. İran dini lideri ve cumhurbaşkanı arasında bir çatışma görür müyüz?
Bu iddia tamamen bir şaka. İran Cumhurbaşkanı, yürütme organının bir parçasıdır ve dini liderin onayladığı kararları uygular.
Bu iddia, İran'da Haniye suikastına misillemenin zorlaştırıldığı ve bir bölünme olduğu izlenimini yaratmayı amaçlıyor.