Levni Hotels, İstanbul’da Handwritten Collection’ı Hayata Geçirdi
Levni Grup, İstanbul'un Tarihi Yarımada'sındaki iki otel ile faaliyet gösteren bir şirkettir. Dünyanın en büyük turizm gruplarından biri olan Accor ile iş birliği yaparak, bu tarihi bölgeye "Lale Devri'nin mirasını yaşatan" yeni bir otel, Levni Hotel İstanbul Handwritten Collection, açtı.
Lale Devri'nin Mirası: Levni Hotel İstanbul Handwritten Collection
Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay, otelin Accor Grubu'nun Türkiye, Orta Doğu ve Afrika'daki ilk koleksiyon ve butik konsept oteli olduğunu belirtiyor. "İstanbul'a böyle bir değer kazandırmaktan büyük gurur duyuyoruz" diye ekliyor. Otel, 2024 yılında turizm sektörünün zorlu bir yıl geçiriyor olmasına rağmen, son iki ayda yüksek doluluk oranlarına ulaştı. Karacabay, "Yıllardır yaşamadığımız bir Ekim yaşıyoruz. Doluluklar çok iyi durumda. Kasım ayı için de rezervasyonların iyi geldiğini görünce tekrar 2025 için içimize bir umut doğdu." şeklinde umutlu sözlere yer veriyor.
Prestij İçin Yapılan Bir Yatırım
Karacabay, Levni İstanbul Handwritten Collection için yapılan yatırımın maliyetleri aştığını, ancak otelin prestij için yapıldığını söylüyor. Arsayı 2010 yılında 10 milyon 400 bin dolara aldıklarını ve daha sonra iki parsel daha ekleyerek otelin arsasını tamamladıklarını belirtiyor. Otelin yapımı sırasında zeminde bazı tarihi kalıntıların çıktığını ve bu konuda araştırmaların zaman kaybettirdiğini anlatıyor. Hedefinde Kapadokya'da bir otel yatırımı olduğunu belirten Karacabay, "Kapadokya yıllardır hayalimdedir. Bundan sonra Kapadokya'da bir otel yapmayı planlıyoruz" diyor.
Turizm Sektörünün Zorlukları
Karacabay, Tarihi Yarımada'daki yatırımın ekonomik değil, prestij sağlayan bir yatırım olduğunu vurguluyor. En büyük sorunlarından birinin pandemi sırasında personel kaybetmeleri olduğunu belirtiyor. "Biz elimizdekileri korumaya çalıştık. Ancak turizmin beyaz yakalıları diyebileceğimiz yönetici ve ön büro personeli eksikliğidir. Türkiye'de bu personel büyük paralarla yurt dışına gittiler. Bu yıl turizmde en büyük sorun dövizi baskılayarak enflasyonu dengelemedir. Bu en çok turizmci ve ihracatçıya zarar veriyor" diye ekliyor.
Levni Hotel İstanbul Handwritten Collection'ın Özellikleri
Karacabay, Levni Hotel İstanbul Handwritten Collection'ı A sınıfı bir yatırım olarak tasarladıklarını anlatıyor. Accor Grubu, Tarihi Yarımada'da kişiye özel hizmet veren yeni markası için yer arıyordu. "Teklif onlardan geldi ve Levni markamızı içine alan Levni İstanbul Handwritten Collection adıyla franchise anlaşması yaptık. Genel Müdür Doruk Aktoprak'ın tecrübesiyle 4 aylık bir sürede Accor'un şartlarına uygun hale geldik. Yeni oteldeki fiyatlarımız yüzde 30 oranında yüksek olacak ve 200 euronun üzerinde satmayı planlıyoruz" diyor.
Üç Otelde 170 Oda ve 400 Yatak
Levni Hotels, İstanbul'un Tarihi Yarımada'sında 1986 yılından beri otelcilik yapıyor. İlk otellerini 2010 yılında açtıklarını belirten Karacabay, 2019 yılında ikinci otellerini, Levni Plus'ı hayata geçirdiklerini ve şu anda 3 otelde 170 oda ve 400 yatak kapasitesi ile hizmet verdiklerini söylüyor. "Yeni otelimizi açmayı planlarken Accor grubuyla tanıştık. Kendilerine ait Handwritten Collection markasını Orta Doğu'da ve Türkiye'de ilk defa lanse etmek istediklerini ve otelin lokasyonunun ve konseptinin marka için çok uygun olduğunu belirttiler. Daha sonra grupla bir sözleşme imzaladık, yönetmelik ve projelere bazı eklemeler yaptık. Yaklaşık bir ay gibi bir test sürecinin ardından soft opening dediğimiz misafir kabulüne başladık. Otelimizin adını da Levni Hotel İstanbul Handwritten Collection olarak koyduk. Bu Accor Grubu'nun koleksiyon ve lüks konseptte Türkiye, Orta Doğu ve Afrika'daki açılan ilk oteli oldu" diyor.
Kişisel Hizmet ve Tarihi Miras
Handwritten Collection konseptinin otelcilikte daha çok kişisel ve birebir hizmeti kapsadığını anlatan Karacabay, "Dünyada da böyle bir trend başladı ve kişisel hizmet gerçekten ön plana çıktı. İnsanlar artık toplu yemek yenilen ve kalabalık yerlerden uzaklaşarak biraz daha özel hizmet alacağı, kafa dinleyeceği ve trafik derdinin olmadığı şehir merkezindeki yerleri tercih ediyor. Biz de tüm tarihi ve turistik yerlerin 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde olduğu bir lokasyonda, kişisel hizmeti de ön plana çıkararak, bölgeye yakışır bir yatırım yaptığımızı düşünüyoruz." dedi. Otelde Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının eserleriyle dekore edilen 72 tane art deco odanın olduğunu ve restoranlarından lobisine her alanın büyük bir emek ve titizlikle dekore edildiğini belirten Karacabay, "Tamamen amatör bir ruhla ve bölgeye bir değer katmak için uğraştık. Projenin sonuçlanması 4 yılı buldu. Yıllar içinde biriktirdiğimiz sanat eserlerini burada sergiliyor olmamızın parasal karşılığı gerçekten yok ve bunun bize geri dönüşünün çok uzu olacağının farkındayız. Ancak bölge o kadar değerli ki, buraya harcayacağınız kaynağı yaparsak yapalım hak ediyor." ifadelerini kullanıyor.
Levni İstanbul Hotel Handwritten Collection, tasarım ilhamını Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin mirasından, özellikle de Lale Devri'nin sanatsal parlaklığından alıyor. Yerel sanatçılarla yakın iş birliği içinde çalışan otel, renkli ve sırası minyatürleriyle tanınan önde gelen Osmanlı ressamı Abdülcelil Levni'nin eserleriyle öne çıkıyor. Levni'nin Osmanlı yaşamına getirdiği renkli yorumlar, otelin iç mekanını yankılanarak geleneksel motifleri modern zarafetle harmanlıyor ve konuklar için sürükleyici bir kültürel deneyim yaratıyor. Levni İstanbul Hotel Handwritten Collection, Lale Devri'nin zenginliğini sadece tasarımla değil, aynı zamanda ortak alanlarının duyusal deneyimiyle de yansıtıyor. Koku, özenle seçilmiş müzik ve personel kıyafetleri Osmanlı İmparatorluğu'nun bu sanatsal döneminin zerafetini çağrıştırıyor. Konuklar, geçmişe bir selam niteliğinde geleneksel Osmanlı Şerbeti ve Reyhan Şerbeti ile karşılanıyor.
Turizm Sektörünün Geleceği
Aydın Karacabay, Türkiye'nin turizmde henüz hem gelir anlamında hem de sayı anlamında potansiyelinin çok uzağında olduğuna dikkat çekiyor. "Pandemiden sonra sektör bir anda çok hızlı gitti ama 2024'te İsrail'in Filistin'i işgali, Rusya-Ukrayna savaşı, jeopolitik gerginlikler, Avrupa Futbol Şampiyonası, yüksek enflasyon ve birikmiş talebin bitmesi ile 2024'te zorlanmaya başladık. Fakat eylül ve ekim ayları ile tekrardan bir trend yakaladığımızı görüyoruz. Yıllardır yaşamadığımız bir ekim yaşıyoruz. Doluluklar çok iyi durumda. Doluluk arttıkça fiyatlar da yükseliyor. Kasım ayı için de rezervasyonların iyi geldiğini görünce tekrar 2025 için içimize bir umut doğdu." diye konuşuyor. Tarihi Yarımada'da konaklayan turistin ağırlıklı olarak Avrupalı olduğunu belirten Karacabay, Ortadoğulu turistlerin ise biraz daha AVM'lere yakını ve gösterişli yerleri tercih ettiğini kaydediyor.
Personel Kaybı Riski
Karacabay, turizm sektöründe şimdiye kadar pek dile getirilmeyen bir riske de dikkat çekiyor: Körfez ülkelerinin yetişmiş personeli yüksek maaşlarla kendilerine çekmeye başladıklarını söylüyor. "Turizm sektörü insan odaklı ve hizmetimizi devam ettirebilmemiz için çalışanlarımızı, personelimizi korumamız gerekiyor. Ancak son yıllarda yakın komşularımız, özellikle de Körfez ülkeleri turizmde o kadar büyük yatırımlar yapıyorlar ki personel kaybetmeye başladık. Yönetim kadrosu, ön büro çalışanları, satış temsilcileri... Daha çok yönetici seviyesindeki insanları 3 kat maaşa kendi ülkelerine çekiyorlar. Pandemide de kaybettiğimiz ve yeni yeni toparlamaya başladığımız insan kaynağımızı tekrar kaybetme riski ile karşı karşıyayız." diye konuşuyor. Kaynak: Levni, İstanbul'a Handwritten Collection'ı getirdi