KONYA’daki Savatra Antik Kenti’nde yeni bir höyük kazısı başladı
Konya'nın Savatra Antik Kenti'nde, Anadolu'da ilk kez "Türk" ibaresinin bulunduğu "Türkoğlu" yazıtının keşfiyle dikkat çeken höyükte, yeni kazı çalışmalarına başlandı. Selçuk Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarımı Bölümü Başkanı Doç. Dr. İlker Işık'ın başkanlığında yürütülen kazılarda, 5 bin yıllık bir geçmişe sahip höyükte önemli bulgular elde edildi.
Doç. Dr. Işık, 2020 yılında yapılan yüzey çalışmalarında, Grek alfabesiyle yazılmış "Türkoğlu" yazıtının bulunmasının ardından 2 yıllık inceleme sonucu detayların kamuoyu ile paylaşıldığını belirtti. Geçtiğimiz yıl yapılan kazılarda, 1800 yıllık olduğu değerlendirilen zafer çelengi, asker ve sancak kabartmalı bir sunak ortaya çıkarıldı. Bu sezon yapılan çalışmalarda ise 12'nci yüzyıla tarihlenen bir Bizans kilisesine rastlandı.
2025 yılı için asgari ücret ne kadar olacak? Masada iki rakam var
Canlı yayında üç kuruş için yaptığı şov, TikTok fenomeninin sonu oldu
Türkiye'nin konuştuğu vahşetin tüm detayları hastane raporunda
'HÖYÜK YAPISI, 5 BİN YILLIK GEÇMİŞE SAHİP'
Doç. Dr. Işık, höyükte yapılan kazı çalışmalarının, Savatra'nın tarihsel kimliğini ortaya çıkarmaya yönelik olduğunu vurguladı. Halk tarafından tahrip edilmiş ve moloz yığınlarıyla kaplı bir alan üzerinde yürütülen çalışmalar, 5 bin yıllık geçmişe sahip höyükte önemli bulgulara ulaşılmasını sağladı. Doç. Dr. Işık, Savatra'nın kadim bir kent olduğunu, ticaret rotası üzerinde yer alması nedeniyle önemli misafirleri ağırladığını ve askeri bir yerleşim noktası olması sebebiyle askeri ve ticari yolların kesişme noktasında bulunduğunu söyledi. Bu nedenle, höyük üzerinde uzun yıllar boyunca yerleşim olduğuna dair kanıtlar mevcut.
KİMLİĞİ ORTAYA ÇIKARILACAK
Kazılar, Roma ve Bizans dönemleri arasındaki geçiş sürecinde Savatra'nın demografik yapısı hakkında önemli bilgiler sağlayacak. Roma döneminde askeri bir garnizon kenti olan Savatra'da, Roma'nın ihtişamını yansıtan kamu yapılarının izlerine rastlandı. Bizans dönemine ait bulgular ise kentin aynı ihtişamın devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde inşa edilmiş bir kilise yapısı, Bizans döneminde kentin önemli bir nüfusa ve cemaate sahip olduğunu ortaya koyuyor. Doç. Dr. Işık, Savatra'nın siyasi, askeri ve stratejik yapısı hakkında bilgi edinmek için bu kazıların büyük önem taşıdığını belirtti. Selçukluların bölgeye gelmesiyle Savatra, sınır bölgesi olma özelliğini kaybetti ve nüfusunu kaybederek bir nahiye haline geldi. Doç. Dr. Işık, bu kazıların, kentin en ihtişamlı ve nüfusunun en yoğun olduğu dönemi araştırmak ve kimliğini ortaya çıkarmak için son derece önemli olduğunu söyledi.
'BURADA ÖNEMLİ KURGAN MEZARLARI DA VAR'
Doç. Dr. Işık, Savatra kazılarının Türk tarihi ile ilgili önemli bilgilere ulaşılmasını sağlayacağına dikkat çekti. Türklerin de bu bölgeye gelmesinin son derece doğal olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Işık, Anadolu'da ilk yazıtın Savatra'da bulunmasının Türk tarihi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Bu yazıtın diğer parçalarının Konya Arkeoloji Müzesi'nde bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Işık, Savatra ve çevresinde figüratif örnekler, tamgalar ve runik örnekler gibi Türk kültürüne ait bulgulara da rastlandığını söyledi. Doç. Dr. Işık, bu bulguların Türk tarihi hakkında daha net ve keskin bilgiler edinilmesine katkı sağlayacağını belirtti. Savatra'da önemli kurgan mezarları bulunduğunun da altını çizen Doç. Dr. Işık, bu mezarların kazılmasının ve bilim dünyası ile paylaşılmasının Anadolu'daki Türk kimliği hakkında daha fazla bilgi edinilmesini sağlayacağını söyledi.
'BİR KADIN FİGÜRÜ, ÇOK NADİDE BİR ÖRNEK'
Doç. Dr. Işık, höyük kazılarında önemli yazıt parçaları, sikkeler, seramik örnekleri ve fresk parçalarıyla karşılaştıklarını belirtti. Bulunan eserler arasında, tanınabilir bir kadın figürünün bulunduğunu ve bu figürün çok nadide bir örnek olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Işık, ayrıca terracotta figür örneklerine de rastlandığını ve bu bulguların kilise yapısının geçmiş dönemleri hakkında bilgiler verdiğini belirtti. Doç. Dr. Işık, kazı alanında defineci tahribatı nedeniyle tabaka karışımı yaşandığını ve farklı dönemlere ait bulguların aynı anda bulunduğunu belirtti. Doç. Dr. Işık, elde edilen bulguların çok nadide olduğunu ve kazı çalışmalarına devam etmeyi planladıklarını belirtti. Doç. Dr. Işık, fresk parçalarının devamına ulaşmayı umduklarını ve Konya'nın tarihine ve coğrafyasına önemli bir katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat