Kamu Başdenetçisi Malkoç Görevini Akarca’ya Devretti

Ankara'da düzenlenen bir törenle Kamu Başdenetçiliği görevi, Şeref Malkoç'tan Mehmet Akarca'ya geçti.

TBMM Genel Kurulu'nun yeni Kamu Başdenetçisi olarak seçtiği Mehmet Akarca, Kamu Denetçiliği Kurumu'nda (KDK) düzenlenen resmi devir teslim töreninde görevi devraldı.

Görevini devreden Şeref Malkoç, KDK'nin uluslararası alanda önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, Asya Ombudsmanlar Birliği, Avrupa Ombudsmanlık Enstitüsü ve Türk Dünyası Ombudsmanlar Birliği'ndeki aktif rollerinden bahsetti. Dünyanın dört bir yanındaki ombudsmanlık kurumlarının Türkiye'nin örneğine hayranlıkla baktığını dile getirdi.

Malkoç, Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Ukraynalı göçmenleri ziyaret ederek durumlarını raporladıklarını ve bu raporları tüm dünya ombudsmanlarıyla paylaştıklarını belirtti. Savaş devam ederken hem Rusya hem de Ukrayna'dan ombudsmanları Türkiye'ye davet ettiklerini ve Cumhurbaşkanı ile görüştürüldüklerini, insani bir koridor açılması için çalıştıklarını ekledi. Benzer bir yaklaşımı Karabağ Savaşı sırasında da Ermenistan'ın saldırılarına maruz kalan Türk şehirleri için hazırladıkları raporlarla gösterdiklerini ifade etti.

“Ulusal ve uluslararası alanda etkinliğimizi sürdüreceğiz”

Görevi devralan Mehmet Akarca, KDK'nin 2010 Anayasa değişikliğiyle hukuk sistemine entegre edildiğini ve 6328 sayılı kanunla hayata geçirildiğini hatırlattı. Kurumun amacının; bağımsız ve tarafsız bir şikayet mekanizması oluşturarak, insan haklarına dayalı adalet anlayışı çerçevesinde kamu hizmetlerinin denetimini sağlamak olduğunu vurguladı.

Akarca, KDK'nin vatandaşların güvenini kazandığını ve sorunlarının çözümünde önemli bir rol oynadığını belirterek, 2024 yılına kadar yaklaşık 250 bin başvuruyu altı ay içinde sonuçlandırarak vatandaşların yargıya başvurmadan haklarına kavuşmalarını sağladıklarını açıkladı.

Akarca, önceki çalışmaların üzerine yeni hedefler koyacaklarını belirterek, hak arama kültürünü yaygınlaştırmak için gençlere, çocuklara ve dezavantajlı gruplara ulaşmayı, üniversitelerde ombudsman kulüplerini desteklemeyi ve halkla buluşma toplantıları düzenlemeyi planladıklarını söyledi. İnsan haklarına duyarlı, hukukun üstünlüğünü esas alan bir yönetim anlayışı için ulusal ve uluslararası platformlarda etkin rol oynamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.