Kamala Harris'in siyasi çizgisi üzerinde 'bulutlar'dolaşıyor | Dış Haberler

ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerine bir ay kala, Başkan Adayları Kamala Harris ve Donald Trump son kritik virajda.

CBS kanalının "60 Minutes" programına katılan Harris, programda vaatlerini ve vizyonunu anlattı.

Röportajın yayınlanmasından önce CBS muhabiri Scott Pelley, Trump'ı da aynı programa davet ettiğini ancak Trump'ın katılımını geçen hafta iptal ettiğini açıkladı.

"Ukrayna olmadan Rusya ile masaya oturmam"

Harris, çizdiği ekonomik planlarını savunurken İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu "yakın müttefik" olarak adlandırmayı reddetti. Ukrayna hakkında ise, Ukrayna olmadan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile herhangi bir barış görüşmesi yapmayacağını söyledi.

Harris, milyonlarca yeni konut inşa etme planlarını, yeni ebeveynler için vergi indirimlerini ve yeni ev alacaklar için 25.000 dolarlık peşinat yardımını içeren ekonomik önerilerini nasıl finanse edeceği konusunda ısrarlı sorularla karşı karşıya kaldı. Başkan Yardımcısı adayı Harris, ülkenin milyarderlerinin ve en büyük şirketlerinin vergilerini artırma sözü verdi.

"Gerçek dünya ile karşı karşıyayız," diyen Harris, Kongre'yi ülkenin en çok kazananlarının vergilerini artırmaya nasıl ikna edeceği sorusuna, Başkan olması halinde kendisini dinleyecek vekiller olacağı cevabını verdi.

Federal Bütçe Komitesi'nin yayınladığı bir rapora göre, Harris'in ekonomik vaatleri federal borcun 2035 yılına kadar 8,1 trilyon dolar kadar artmasına neden olabilir.

Harris, röportajda, "Amerika'nın ekonomisini güçlendirme konusunda miyop olmayı göze alamam. Ben dindar bir kamu görevlisiyim. Aynı zamanda bir kapitalist olduğumu ve hükümetin sınırlarını bildiğimi de biliyorsunuz," dedi.

Netanyahu sorusuna 'kaçamak' cevap

Netanyahu'nun "gerçekten yakın bir müttefik" olup olmadığı sorusuna Harris, "Asıl soru şu: Amerikan halkı ile İsrail halkı arasında önemli bir ittifak var mı? Ve bu sorunun cevabı evettir," diyerek kaçamak cevap verdi.

Harris, Biden'ın dış politika yaklaşımına yakın duracağının bir işareti olarak İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğunu söyledi. Ancak aynı zamanda, çok fazla masum Filistinlinin öldürüldüğünü de ekledi.

Ukrayna'nın geleceği ile ilgili bir soruya Harris, Putin ile ülkenin Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy'yi dahil etmeden savaşı sona erdirmeyi tartışmak üzere ikili bir görüşmeyi kategorik olarak reddetti: "Ukrayna olmadan mı? Hayır."

Harris ayrıca, Trump'ın göreve gelmesi halinde neler olabileceği konusunda bir kez daha uyarıda bulundu:

"Eğer Donald Trump Başkan olsaydı, Putin şu anda Kiev'de oturuyor olurdu. 'İlk günden bu işi bitirebileceğinden' bahsediyor. Bunun ne olduğunu biliyorsunuz. Bu teslim olmakla ilgili."

Harris, geçmişte olduğu gibi "değerlerinin değişmediği" konusunda ısrar ederek ideolojik olarak siyasi merkeze kaydığını savundu.

Harris'e, geçtiğimiz ay Oprah Winfrey ile gerçekleştirdiği bir etkinlik sırasında sahip olduğunu söylediği silah da soruldu: "Eğer biri evime girerse, vurulacak" demiş ve sunucu ile izleyicilerin gülüşmelerine neden olmuştu. "60 Minutes" programında Harris, bir Glock'u olduğunu söyledi. Hiç ateş edip etmediği sorulduğunda ise güldü: "Elbette ateş ettim. Atış poligonunda."

Röportajın bir bölümünde Harris'le hangi konularda anlaşamadıkları sorulan Başkan Yardımcısı adayı Tim Walz, utangaç bir gülümsemeyle Harris'in muhtemelen kamuoyu önünde yaptığı yorumlarda "biraz daha dikkatli" olmasını dilediğini söyledi.

Walz, "patolojik yalancı" olarak nitelendirdiği Trump ile kendisi arasına keskin bir çizgi çekti ve seçmenlerin ona güvenmeleri gerektiğini söyledi. "Zaman zaman ahmak olduğumu kabul ediyorum ama bana en yakın olanlar sözümü tuttuğumu bilirler," dedi.

Başkan adayı Kamala Harris ve yardımcısı Walz, program, podcast ve miting temposunu en yükseğe çekmiş durumda.