İzinsiz Ses veya Görüntü Kaydı Almak Suç mu? Cumhuriyet Savcısı Açıklıyor
Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren'in son yazısı, izinsiz ses ve görüntü kaydı konusundaki hukuki belirsizlikleri ele alıyor. Yazıda, rıza olmadan yapılan kayıtların hukuka aykırı delil sayılacağı ve mahkemelerde kullanılamayacağı vurgulanıyor.
İşte Savcı Ekren'in yazısının özeti:
Yazı, gizlice veya izinsiz yapılan ses ve görüntü kayıtlarının yasal geçerliliğini ve suç teşkil edip etmediğini sorguluyor. Yasal düzenlemeler, Yüksek Mahkeme kararları ve akademik çalışmalar ışığında, izinsiz kayıtların genel olarak hukuka aykırı olduğu belirtiliyor. Bu tür kayıtlar, istisnai durumlar dışında delil olarak kabul edilemiyor.
Bu istisnai durumlar, ani gelişen olaylar ve kişinin kendisine karşı işlenen bir suçu ispatlamak için yapılmış kayıtları kapsıyor. Ancak, bu istisnanın belirli şartları karşılaması gerekiyor: kayıt aniden gerçekleşmiş, planlı olmamalı ve başka türlü ispat imkanı bulunmamalıdır.
Yazı, 5271 sayılı CMK'nın 135. maddesindeki düzenlemeleri de hatırlatarak, iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesinin yalnızca yetkili makamlarca ve belirli usullere uygun şekilde yapılabileceğini vurguluyor. Kişilerin kendi başlarına yaptığı kayıtlar bu madde kapsamına girmiyor.
Anayasa'nın özel yaşam ve haberleşme gizliliğine ilişkin maddeleri (Madde 20 ve 22) ve hukuka aykırı delillerin kabul edilemezliğine dair hükümler (Madde 38/6) hatırlatılıyor. AİHS'in 8. ve 6. maddelerine atıfta bulunularak özel yaşam gizliliği ve adil yargılanma hakkının önemi vurgulanıyor. AİHM içtihatlarına göre de hukuka aykırı deliller sözleşme hükümlerine aykırıdır.
5271 sayılı CMK'nın 206/2-a ve 217/2 maddeleri ile 1412 sayılı CMK'nın (değişik 3842 sayılı yasa ile) 254/2. maddesi, hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağını açıkça belirtiyor. Anayasa Mahkemesi kararlarına göre, Anayasal haklara ağır müdahale oluşturan hukuka aykırı deliller, özel kişiler tarafından elde edilmiş olsa bile delil olarak kullanılamaz.
Yargıtay kararlarına dayanılarak, ses ve görüntü kayıtlarının sadece şahsın kendisine yönelik suçların kanıtlanması için, planlanmamış ve ani gelişen durumlarda hukuka uygun kabul edilebileceği belirtiliyor. Bu kayıtlar, başkalarına yönelik suçlarda delil olarak sunulamaz. Birçok Yargıtay kararına referans verilerek, bu konudaki yargısal yaklaşım örneklendiriliyor.
Sonuç olarak, planlanmamış ve kişinin kendisine yönelik bir suçu başka türlü kanıtlamasının mümkün olmadığı istisnai durumlar haricinde yapılan izinsiz ses ve görüntü kayıtları hukuka aykırıdır ve delil değeri taşımaz. Bu tür eylemler, 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca suç teşkil edebilir.
Gazetecilik kapsamındaki kayıtlar için, karşı tarafın açık rızası şarttır. Rıza olmadan yapılan kayıtlar suçtur ve bu kayıtların yayınlanması suçu ağırlaştırır. Kamuya açık alanlarda yapılan kayıtlar, mesleki faaliyet kapsamında ise suç oluşturmaz.
Cumhuriyet Savcısı Asım EKREN
----------------
Alıntı Yapılan Kaynak: Haberlere Karşı Yasal Haklar, İstanbul Aristo Yayınevi, 3.B, 2020
(Referans numaraları ile ilgili dipnotlar orijinal metindeki gibi korunmuştur.)
```