İsrail’in yeni hedefi Suriye mi? Hizbullah’ın Suriye’deki varlığına karşı adımlar | Dış Haberler
Geçtiğimiz hafta yerel haber ajansları, İsrail ordusunun zırhlı araçlarla Suriye’nin Kuneytire kırsalına girdiği iddialarını gündeme getirdi. Ancak Suriye rejimi bu haberleri "tamamen hayal ürünü" olarak nitelendirerek yalanladı. Rejime yakın El Vatan gazetesi, Kuneytire Baas Partisi İl Başkanı Halit Abaza’nın açıklamalarına yer vererek, İsrail’in Suriye topraklarına girişinin söz konusu olmadığını belirtti. Aynı zamanda, bu tür haberlerin işgal altındaki Golan’da medya aracılığıyla sahte zaferler yaratma amacı taşıdığı da iddia edildi. Peki, bu gerçekten böyle mi?
Lübnan ve Suriye’deki askeri analistlere göre, İsrail’in bu hamlesi sınır güvenliğini sağlama çabalarının bir parçası.
Özellikle 2022 ortalarında başlayan "Sufa 53" yol projesi ile İsrail, Suriye sınırında bir güvenlik hattı oluşturmayı hedefledi. Bu yol, 1974’te Suriye ile imzalanan ateşkes hattının doğusunda yer alıyor.
İsrail, bölgede gözlem yapmayı engelleyen doğal engelleri kaldırmak için sınırlı operasyonlar yürütüyor. Ancak 7 Ekim 2023’ten sonra bu yolun stratejik önemi arttı ve İsrail, son sekiz aydır bölgedeki askeri varlığını sıkça gösteriyor.
İsrail, sadece teknik gözlemin yeterli olmadığını fark ederek, Kuneytire'de güvenli bir yol inşa etmeye karar vermiş. Bunun nedeni, Hizbullah ve İran destekli milislerin varlığına karşı kendini koruma isteği.
Bu ne kadar gerçekçi?
Hizbullah'ın şu an bölgede çok aktif olmadığı biliniyor, ancak İsrail’in Güney Suriye'deki kontrolünü artırma çabaları, Hizbullah'ın gelecekteki olası tehditlerine karşı bir önlem olarak görülebilir.
İsrail'in stratejik hedefleri ve Golan'daki Hizbullah varlığı
İsrail'in bu adımlarının birçok hedefi var. Golan'daki Hizbullah varlığına karşı bir strateji geliştiren İsrail, bu örgütü yanıltmayı ve etkinliğini kırmayı hedefliyor.
İsrail daha önce de Hizbullah'ın Golan'daki birimlerini ve liderlerini hedef aldı. Bu operasyonlar, Hizbullah'ın bölgedeki etkinliğini zayıflatmaya yönelik uzun vadeli bir çabanın parçası olarak görülüyor.
Ayrıca, İsrail bu adımla Suriye topraklarına daha fazla asker göndererek Lübnan'daki Litani Nehri'ne kadar olan bölgede askeri hareketlilik sağlamayı amaçlıyor. İsrail, Lübnan'da Hizbullah ile süregelen savaşına paralel olarak, Suriye topraklarında da Hizbullah'a yönelik geniş çaplı operasyonlar gerçekleştirebileceği düşünülüyor.
İsrail, Rusya ve ABD koordinasyonu: Suriye’de güç dengesi
İsrail'in bu hamlesi, Rusya ve ABD ile koordinasyon içinde yürütülüyor. Rusya'nın 2015'te Suriye'ye askeri müdahalesinden bu yana İsrail ile sıcak bir iletişim hattı olduğu biliniyor.
2018 yılında Suriye'nin güneyi konusunda yapılan anlaşmalar da bu iş birliğinin bir parçasıydı. Bu nedenle, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik son hamleleri, bölgedeki büyük güçler arasında varılan mutabakata uygun.
Rusya'nın sessiz kalması dikkat çekici. Rusya, Suriye'de İran'ın etkisinin azalmasından rahatsız görünmüyor. Benzer şekilde, ABD'nin de bu gelişmelere sessiz kalması, Tel Aviv'in bölgedeki stratejik hamlelerinin uluslararası alanda da kabul gördüğüne işaret ediyor.
Gazze’den Suriye’ye: İsrail’in çok katmanlı savaş stratejisi
Askeri analistlerin çoğu, İsrail'in Suriye'deki operasyonlarını Gazze'de sürdürdüğü askeri kampanyanın bir devamı olarak değerlendiriyor.
İsrail, Gazze'deki operasyonlarını genişleterek, Suriye'deki İran milislerine ve Hizbullah'a karşı da benzer adımlar atıyor. Tel Aviv'in, Suriye'de bir güvenlik kuşağı oluşturarak İran ve Hizbullah'ın bölgedeki etkisini zayıflatmayı hedeflediği açıkça görülüyor.
Bu stratejik hamle, İran'ın Suriye'deki ikmal hatlarını kesmek ve Hizbullah'ın bölgedeki etkinliğini sınırlamak amacı taşıyor.
Özellikle Suriye rejiminin güneyde zayıflamış olması, İsrail'in bu planını kolaylaştırıyor. 2013'te muhaliflerin saldırılarıyla büyük kayıplar veren rejim güçleri, güneydeki varlıklarını güçlendiremedi.
Suriye rejimi, son dönemde askeri güç takviyelerini Golan cephesine değil, Halep ve İdlib'e yönlendirdi ve bu da güneydeki savunma kapasitesini zayıflattı.
Suriye’nin güneyindeki zayıflık ve İsrail’in olası genişleme planı
İsrail'in Suriye'ye yönelik artan askeri faaliyetleri, yalnızca Hizbullah ve İran milislerine yönelik değil, aynı zamanda Suriye rejiminin güneydeki zayıf durumundan faydalanma amacını taşıyor.
Bu bölgedeki hareketlilik, İsrail'in Suriye içinde Hizbullah varlığına karşı daha geniş çaplı bir operasyonun hazırlıklarını yaptığını gösteriyor.
İsrail'in Suriye'de, tıpkı Lübnan'da olduğu gibi kısmı bir işgal harekatı gerçekleştirmesi mümkün mü? Bu soru giderek daha fazla tartışılmaya başlandı.
İsrail’in Suriye’deki hedefleri: Bölgesel strateji ve yeni güç dengesi
İsrail'in Suriye'deki hedefleri sadece sınır güvenliğiyle sınırlı değil. Hizbullah ve İran'ın Suriye'deki etkisini kırıp stratejik bir üstünlük sağlamak, İsrail'in ana hedeflerinden biri. Bu süreçte, İsrail'in Suriye'nin güneyine yönelik operasyonları, bölgede yeni bir güç dengesinin oluşmasına yol açabilir.
Arap düşünce kuruluşları da bu durumu benzer bir perspektiften ele alıyor. Jusoor Düşünce Kuruluşu'ndan yapılan analizlerde, İsrail'in Güney Suriye'de genişlemesinin, uzun vadede Hizbullah ve İran bağlantılı grupların bölgedeki etkinliğini zayıflatma amacı taşıdığı belirtiliyor.
Ayrıca, İsrail'in bölgedeki güç dengesi üzerinde daha fazla kontrol sağlama hedefi, büyük güçlerin de göz ardı etmediği bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, İsrail'in Suriye'deki askeri faaliyetleri, geniş kapsamlı bir stratejik planın parçası. Sadece Hizbullah ve İran'ı hedef almıyor, aynı zamanda Suriye'nin güneyinde rejimin zayıf durumunu fırsata çeviriyor. İsrail'in Lübnan'daki gibi Suriye'de de geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirmesi olası bir senaryo olarak masada duruyor.
Bu süreç, bölgede yeni bir güç dengesi ve siyasi çatışmaların habercisi olabilir.