İran'ın füzeleri ne kadar etkili? Teknik olarak İsrail'e zarar verme kapasitesi var mı? | Dış Haberler

İsrail'in Lübnan'a saldırılarından sonra İran'ın onlarca füzeyle İsrail'e saldırması, Orta Doğu'daki gerilimi artırdı. Ancak saldırının ardından hem İran'dan hem İsrail'den birbiriyle tamamen zıt açıklamalar geliyor. İran, füzelerinin yüzde 90 isabet oranıyla hedeflenen noktaların, özellikle İsrail'in hangardaki F-35'lerinin vurulduğunu belirtirken; İsrail ise İran füzelerinin yüzde 99 oranında engellendiğini açıkladı. Peki İran'ın İsrail'deki noktaları vurma kapasitesi var mı? Bu propaganda savaşında kim haklı? Western Illinois University'den Profesör Dr. Feridun Taşdan sorularımızı yanıtladı.

Orta Doğu'da savaş ve gerilim giderek artıyor. İsrail, 7 Ekim'den beri Gazze'yi bombalıyor, Lübnan'a saldırılar düzenliyor, Yemen'deki İran destekli Husi grubunu vuruyor ve İran'ın başkentinde ve Suriye'deki konsolosluğunda suikastler düzenliyor. Son olarak, İsrail Lübnan'daki Hizbullah grubunun Nasrallah dahil tüm komuta kademesini öldürdü ve bölgeye kara harekatı başlattı.

İsrail'in Nisan ayında İran'ın Şam Konsolosluğu'nda İran'ın üst düzey bir komutanını bombalayarak öldürmesinin ardından İran, İsrail'e doğrudan bir füze saldırısı gerçekleştirmişti. Saldırıda ölü veya yaralı yoktu.

İran, İsrail'in Hizbullah komuta kademesini ortadan kaldırmasının ardından yine doğrudan bir füze saldırısı gerçekleştirdi.

İki taraftan gelen bilgiler ise çelişkili.

İran, füze saldırısının Nasrallah ve Haniye suikastlerine bir cevap olduğunu, bilinçli olarak ölçülü davrandıklarını, bölgede savaş istemediklerini; ancak bu füze saldırısında İsrail'in hangardaki F-35'lerini vurduklarını ve isabet oranlarının yüzde 90 olduğunu açıkladı.

İsrail ise İran'ın saldırısının başarısız olduğunu ve füzeleri yüzde 99 oranında engellediklerini, ancak İran'ın saldırısına da cevap vereceklerini duyurdu.

Bu toz bulutu içindeki propaganda savaşında önümüzü görebilmek için Defence Turkey Journal yazarı ve Western Illinois University'de Profesör Dr. Feridun Taşdan ile konuştuk.

"İran'ın füzeleri manevra kabiliyetine sahip"

İran, İsrail'e yüksek hız sayesinde hava savunma kalkanlarını aşabilen hipersonik sınıfı Fattah-1 füzeleriyle saldırdı. Bu füzelerin teknik kapasitesi nedir?

İsrail ordusu, İran'ın son saldırıda yaklaşık 180 adet orta menzilli balistik füze (MRBM) attığını doğruladı. Bu 180 füzenin farklı tiplerde olduğu değerlendiriliyor. Ghadr, Emad, Kheibarshekan ve Fattah-1 tipi MRBM'lerden kullanıldığı düşünülüyor.

Yere düşen füze motorları veya parçalarından en fazla kullanılan tip Fattah-1 ve/veya Kheibarshekan tipi olduğu anlaşılıyor. Bu son iki füze tipi birbirine çok benzeyen, yaklaşık 1500-2000 km arasında menzile sahip ve iki kademeli füzeler.

İlk kademe füze motorları ayrılabilen ve 2. kademede manevra yapabilen, 'reentry vehicle' denilen MARV baslığa sahip füzeler. İlk kademe "booster" ayrıldıktan sonra füzenin MARV baslığı (harp başlığını taşıyan kısım) kendi sivil yakıtlı motoru ile atmosfere tekrar girerken manevra yapabiliyor. Bu atmosfere girişteki manevra kabiliyeti, yerdeki füze savuma sistemlerinden kaçınması için en önemli özelliği. Fattah-1 füzesinin MARV baslığı aşağıdaki fotodaki gibi ve hipersonic hızlara ulaşabiliyor.

"Aynı anda 180 füzeyi engellemek zor"

İsrail kısa menzilli füzelere karşı Demir Kubbe sistemini, orta ve uzun menzilli tehditlere karşı geliştirdiği Davut'un Sapanı'nı ve Arrow 2 ile Arrow 3 sistemlerini kullanıyor. Bu sistemler İran'ın Fattah-1 füzelerini teknik olarak durdurabilecek kapasitede mi?

Fattah-1 füzesi Mach 6 ve üzerinde hipersonic hızlara ulaşabilen bir MARV baslığa sahip. Yukarıda belirttiğim gibi MARV baslık kendi motoru ile yörünge manevrası yapabiliyor ve bu özelliği ile yerdeki füze savunma radarlarının atış kontrol verisini zorlaştırıyor. Bu atmosfere girişteki manevra kabiliyeti, balistik füze savunma sistemleri tarafından durdurulmasını çok güçleştiriyor.

Füze savunma sistemleri bu tip füzeleri en etkili olarak "apogee" dediğimiz en tepe noktasına yakın bir yerde henüz hızlanmamışken ve atmosfere düşmeye başlamadan önlemesi en etkili yöntemdir, ancak bunu yapabilecek füze savunma sistemleri sayısı dünyada sınırlı. Sadece ABD'nin SM-3 ve İsrail Arrow-3 bu önlemeyi yapabilir, ancak aynı anda 180 füzeyi kısa zaman aralığında yüksek başarı ile önlemek çok zor.

Son çıkan video görüntülerinden anlaşılacağı üzere Negev çölündeki F-35'lerin konuşlu olduğu Nervatim Hava Üssü'ne çok sayıda füze isabeti oluyor. Elbette hava üsleri büyük tesislerdir ve uçaklar gibi önemli sistemler beton korunaklı hangarda bulunur. Bu düşen füze baslıklarının ne kadar etkili olduğu birkaç gün sonra açık kaynaklara düşebilir.

Balistik füzeler doğası gereği nokta atışı yapabilecek füzeler değildir. CEP dediğimiz vuruş hassasiyetleri de bir seyir füzesine göre daha yüksektir. Seyir füzeleri (en azından Türkiye'nin SOM veya ABD'nin Tomahawk'ı gibi) birkaç metre CEP değerine sahipken BM'ler füzenin tipi ve gelişmişliğine göre 50-100-200m ve hatta 500-1km hassasiyet değerlerine ulaşabilir. Bu yüzden de BM saldırısının istenilen hedef üzerinde tahribat yapabilmesi için çok sayıda atılması gerekir ki füze savunmasını da alt etmesi gerekiyor. Tabi BM saldırısının tek amacı bir hedefi imha etmek değildir, aynı zamanda güç gösterisi, "İstediğim zaman sana ulaşabilirim" gibi psikolojik etki yönleri de var. Tabi BM'lerin nükleer biyolojik başlıklı varyantlarını konuşmuyoruz.

İsrail'in hava savunma sistemleri, Patriot ve S-400 sistemleriyle kıyaslandığında ne kadar başarılı?

Böyle bir karşılaştırma doğru olmaz çünkü S-400 ve Patriot sistemlerinin tasarım amaçları MRBM (orta menzilli balistik füze) vurmak değildir, zaten teknik olarak vuramazlar. S-400 ve Patriot'ların balistik füze önleme kabiliyetli taktik balistik füzeler (genelde 600 km ve altı menzile sahip) veya Patriot PAC-3MSE varyantı için 1000 km menzilli kısa menzilli balistik füze (SRBM) tipleridir ve bunların önlenmesi atmosfer içinde yapılır.

Yukarıda bahsedilen MRBM'leri en etkili vuruş irtifası atmosfer dışında (100 bin feet üzerinde) olması gerekir çünkü o sırada bu balistik füzelerin MARV baslıkları henüz hızlanmamıştır ve atmosfer dışında vurmak en etkin yöntemdir.

Ayrıca S-400/Patriot'un kısa menzilli balistik füze vurması için kullanıcı ülkenin balistik füze tespit yetenekli radar ağına entegre olmaları ve özellikle balistik füze önleme amaçlı bir füze savunma komuta kontrol sistemi ve yazılımı olması gerekir. Erken tespit edemediğiniz bir balistik füze veya hava hedefini vuramazsınız. Bunun haricinde balistik füze önlemesi yapabilecek şekilde tasarlanmış önleme füzelerinin de bu sistemlerde bulunması gerekir.

"Balistik füzeler nokta atışı vuramaz, geniş alanda taktik hedefleri vurur"

İran'ın İsrail'in hassas askeri tesislerini füzelerle nokta atışı vurabilecek bir teknolojisi var mı? Yoksa füzelerin nokta atışından ziyade genel olarak ülkenin farklı bölgelerine düşmesi mi olası?

Yukarıda bahsettiğim gibi balistik füzeler tasarım özellikleri gereği geniş alanda yayılmış taktik hedeflere karsı daha etkilidir. Yani bir karargah binası, bir uçak pisti, taksi yolu, yakıt ve mühimmat depoları gibi. Bu geniş veya büyük hedeflere karsı dahi vuruş hata payları düşüktür. Veya örneğin stratejik değerdeki bir köprüyü imha için kullanılmazlar veya dağın tepesindeki bir radarı vurmak için kullanılmazlar. Nokta vuruş yetenekleri yoktur. Seyir füzeleri (SOM veya Tomahawk) gibi nokta vuruş yetenekli füzeler hassas vurur, gereken hedeflere kilitlenir.

"CEP" dediğimiz dairesel hata payı teriminin açıklaması şöyle:

CEP (Circular Error Probable - Dairesel Hata Olasılığı), bir füzenin veya mühimmatın isabet hassasiyetini ölçmek için kullanılan bir terimdir. Bir füzenin belirli bir hedefe atış yapıldığında, yüzde 50 olasılıkla düşeceği dairesel alanın yarıçapını ifade eder. Yani, eğer bir füzenin CEP değeri 100 metre ise, atılan füzelerin yarısı hedefin 100 metre yakınında bir alana düşerken, diğer yarısı bu mesafenin dışında bir noktaya düşecektir.

CEP değeri ne kadar küçükse, füze o kadar isabetlidir. Özellikle küçük, stratejik veya yüksek değerli hedeflere yapılan atışlarda füze sistemlerinin hassasiyetini değerlendirmede önemli bir faktördür.

İlave olarak balistik füze kabiliyeti İran'ın son 25-30 yılda yatırım yaptığı bir teknoloji ve bunun farklı avantaj ve dezavantajları var. Avantajı, en düşük maliyet ile hasım ülkenin önemli tesislerine, derinliğine saldırı imkânı veriyor. Önlenmeleri zor ve pahalı hücum silahları. Askeri ve uluslararası güç dengesinde bir kaldıraç görevine sahipler.

"Bu saldırı tarzı İran'ın saldırı listesindeki tek seçenekti"

Bu saldırının maliyeti nedir?

Bu saldırının maliyetini tam olarak bilmem zor. Birim maliyetler olarak Batı'ya göre daha ucuza olduğu kesin.

İran'ın kurmaya çalıştığı askeri dengeler acısından kabul edilebilir bir maliyet olduğu söylenebilir; çünkü başka bir şekilde konvansiyonel silahlar ile cevap vermesi mümkün değil. Donanması güçlü değil, hava kuvvetleri keza İsrail ile savaşacak kabiliyette değil ki zaten insanlı savaş uçakları ile ulaşabilse dahi insan ve teçhizat kaybı yüksekliği kesin olurdu, bu açıdan balistik füze saldırısı her açıdan tek seçenekleriydi.

Benzer Videolar