HABERLER: Neşet Ertaş ölüm yıl dönümünde anılıyor: ‘Bozkırın Tezenesi’nin vefatının üzerinden 12 yıl geçti!

'Ah Yalan Dünya', 'Gönül Yarası', 'Zülüf Dökülmüş Yüze', 'Niye Çattın Kaşlarını' ve 'Mühür Gözlüm' gibi unutulmaz eserlere imza atan Neşet Ertaş'ın vefatının üzerinden 12 yıl geçti. 'Bozkırın Tezenesi' lakaplı sanatçı, 25 Eylül 2012'de prostat kanserine nedeniyle 74 yaşında hayatını kaybetmişti.

Neşet Ertaş, "Bozkırın Tezenesi" olarak bilinen, türküleri kendine özgü tarzıyla seslendiren ünlü bir sanatçıydı. 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesindeki Abdallar köyünde dünyaya geldi. Sekiz yılını doğduğu köyde geçirdikten sonra ailesiyle birlikte İbikli köyüne taşındı.

Babası Muharrem Ertaş, kendisi gibi bir saz ustasıydı ve Neşet'in müziğe olan ilgisi babasının etkisiyle başladı. Annesi Döne Ertaş'ın çamaşır tokacına tel takarak yaptığı oyuncak bağlama, Neşet'in ilk müzik aleti oldu. Bozlak türkülerini "feryat" olarak tanımlayan Neşet, henüz küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrendi.

Okula gidemese de ağabeyi Necati Ertaş'tan okuma öğrenen Neşet, babasıyla birlikte Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri ve Yozgat gibi birçok şehirde saz çalarak türküler söyledi.

14 yaşında müziğe olan tutkusuyla İstanbul'a giden Neşet, 19 yaşında babasının "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" türküsünün yer aldığı ilk plağını çıkardı. Bu plağın başarısıyla geniş kitlelere ulaşan Neşet, kısa sürede Anadolu'nun tamamında tanınan ve sevilen bir halk ozanı haline geldi.

İstanbul'da yaklaşık iki yıl plak, kaset ve konser çalışmaları yürüten Neşet, sonrasında Ankara'ya yerleşti ve sanat hayatını burada sürdürdü. "Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi isimlerle anılan Neşet, Ankara Radyosu'nda mahalli sanatçı olarak programlar hazırladı.

Leyla Hanım ile evlenen Neşet'in üç çocuğu oldu. Çift, yedi yıl sonra ayrıldı.

Sağlık sorunları nedeniyle müzik aletini çalamaz hale gelen Neşet, tedavi için Almanya'ya gitti. Çocuklarının eğitimi ve sanat çalışmaları sebebiyle uzun yıllar Almanya'da yaşadı.

Plakları, radyo programları, konserleri ve düğün performanslarıyla Türkiye'de büyük bir üne kavuşan Neşet, Almanya'daki birinci kuşak Türk göçmenler tarafından da çok sevildi.

2000 yılında İstanbul'da sevenleriyle buluşan Neşet, kendi tarzıyla geleneksel türküleri seslendirmeye devam etti. Abdallık kültürünün efsane isimlerinden biri olan Neşet, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen "Devlet Sanatçısı" ünvanını kabul etmedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edilen Neşet'e, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 2011 yılında fahri doktora ünvanı verdi. Neşet'in bağlama çalma tarzı ve türkülerinin yorumu, konservatuvarlarda ders olarak okutuluyor.

Hayatı boyunca yaklaşık 400 plak, birçok kaset ve long play kaydeden Neşet, 25 Eylül 2012'de İzmir'de 74 yaşında prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Hayatı ve eserleri Prof. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap olarak yayımlandı. Neşet'in en bilinen albümlerinden bazıları şunlardır: "Ah Yalan Dünya", "Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde", "Kendim Ettim Kendim Buldum", "Kibar Kız", "Gel Gayri Gel", "Türküler Yolcu", "Gitme Leylam", "Kova Kova İndirdiler Yazıya", "Seher Vakti", "Polis Lojmanları", "Benim Yurdum", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Zahidem", "Gönül Dağı", "Ölmeyen Türküler 2", "Ölmeyen Türküler 3", "Sazlı Sözlü Oyun Havaları", "Niye Çattın Kaşlarını", "Yar Gönlünü Bilenlere", "Garibin Dünyada Yüzü Gülemez", "Altın Ezgiler", "Gurban Olduğum", "Ağla Sazım", "Hata Benim" ve "Mühür Gözlüm".

Benzer Videolar