Filistin’in Geleceği Konferansı’nda uluslararası hukukun Filistin’in geleceğindeki rolü ele alındı
AK Parti'nin Ankara'da düzenlediği Filistin'in Geleceği Konferansı'nda "Uluslararası Düzenin Geleceğinde Gezinmek: Filistin, Uluslararası Düzen ve İnsan Hakları" başlıklı bir oturum gerçekleştirildi.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen oturumun moderatörlüğünü TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel üstlendi.
Oturuma, uluslararası alanda tanınmış isimler konuşmacı olarak katıldı. Bunlar arasında; George Washington Üniversitesinden Uluslararası İlişkiler Profesörü Michael Barnett, Leeds Üniversitesinden Retorik ve Sömürgecilik Sonrası Düşünce Profesörü ve Sosyoloji ve Sosyal Politika Okulu Başkanı Salman Sayyid, Uluslararası Hukuk Avukatı ve Atlantik Konseyi Kıdemli Üyesi Haydee Dijkstal, "Fundacion Alternativas"ın Dış Politika Müdürü Vicente Palacio, Nottingham Üniversitesi Uluslararası Kamu Hukuku Dr. Öğr. Üyesi Victor Kattan ve Avukat İhsan Adel yer alıyordu.
Yüksel, İsrail'in Filistinlilere karşı uyguladığı şiddete dikkat çekerek, "Gelinen noktada korkunç bir soykırım ile karşı karşıyayız." dedi. Yüksel, İsrail'in bu eylemlerine karşı uluslararası toplumun yeterince tepki vermediğini vurguladı.
Yüksel, Gazze'de yaşanan insanlık trajedisinin altını çizerek, "İsrail sivillere, doktorlara, gazetecilere ve aktivistlere saldırmaktan çekinmeyen bir terör rejimi. Bu sefer de Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü askerlerine saldırmaya başladı." dedi. Yüksel, İsrail'in Lübnan'ı da Gazzeleştirme amacıyla adımlar attığını söyledi.
"İsrail'in Filistin'e saldırıları asimetrik bir güç savaşı" diyen Barnett, Filistinlilerin şu anda her şeyden çok korumaya ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Sayyid, "Bizim geleceğimiz aslında Filistin'dir." diyerek, Filistin'deki durumun tüm dünyayı etkileyen bir mesele olduğuna dikkat çekti. Sayyid, şiddeti ve vahşeti körükleyen ülkeleri eleştirerek, "Şu anda var olan şeyi bitirmeden Filistin'in geleceğiyle ilgili bir şey söylememiz mümkün değil. Kolektif olarak daha büyük bir çaba harcayıp siyasi irade oluşturmak zorundayız." dedi.
Dijkstal, kriz ve gerginlik dönemde uluslararası hukuka sıkı sıkıya bağlı kalınması gerektiğini vurguladı. Dijkstal, Filistin'de yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, "Sivillerin korunması prensibi var. Bu kuralların çatışmaları daha insani hale getirip sivilleri koruma amacı taşıdığını biliyoruz." dedi. Dijkstal, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi mahkemelerin karar alma noktasında hızlı hareket etmesi gerektiğini savundu.
Palacio, Avrupa Konseyi'nin birçok konuda pozisyon almasına rağmen Gazze'deki katliama ilişkin bir konsensüs olmadığını belirtti. Palacio, "Gazze'deki katliamın durdurulması isteniyor ama ambargo uygulanma noktasında bir konsensüs yok. İsrail'le ticaretin durdurulması konusunda bir konsensüs yok. Hiçbir şey yok. Yani almış olduğunuz kararı uygulayacak herhangi bir adım yok." dedi. Palacio, Avrupa'nın kendi değerlerine saygı göstermediğini vurguladı.
Kattan, Gazze ve Lübnan'da yaşanan olayları anlamak için İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da ve Gazze'de kurumsal olarak ne gibi değişiklikler yaptığını görmek gerektiğini söyledi.
Adel, UAD'nin kararlarında İsrail'in işgalinin yasa dışı olduğunun belirtildiğini hatırlattı. Adel, İsrail'in eylemlerinin hem UCM hem de BM'ye göre saldırganlık eylemi olduğunu söyledi. Adel, "Saldırganlık uluslararası hukuka aykırıdır ve güvenlik endişeleriyle haklı çıkarılamaz." dedi. Adel, uluslararası hukukun uygulanması konusunda acil adım atılması gerektiğini vurguladı.
Oturumun ardından moderatör Yüksel, Türkiye'nin Filistin halkının yanında durmaya devam edeceği mesajını verdi.