Esad rejimi üç ateş arasında: İran, İsrail ve Rusya'nın kıskacında | Dış Haberler

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın babası Hafız Esad'dan miras aldığı İran ile Şam ittifakı Suriye'de Mart 2011'de başlayan iç savaşla birlikte giderek bir zorunluluğa dönüştü. Bu durum Orta Doğu'da süren mevcut savaş bağlamında Esad için rahatsız edici bir yüke dönüştü. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...

```html

Beşar Esad'ın babasından miras aldığı İran-Suriye ittifakı, 2011'deki iç savaşla birlikte hayati bir önem kazandı. Ancak bu ittifak, günümüzün Ortadoğu savaş ortamında Esad için ağır bir yük haline geldi.

Eylül 2024'te Hizbullah'ın 3000'den fazla iletişim cihazının imhasıyla sonuçlanan olaylar, İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah'a yönelik olası bir askeri operasyonunun habercisi oldu. Bu durum, hem Şam'da hem de Beyrut'ta büyük endişe yarattı.

ŞAM-BEYRUT İLİŞKİLERİNDE GERİLİM

Güvenilir bir kaynak, İsrail'in Lübnan saldırısından bir ay önce, Esad rejiminin Genel İstihbarat Direktörü General Hüseyin Luka'nın gizlice Beyrut'u ziyaret ettiğini ve Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım ile İsrail'in provokasyonlarına karşı dikkatli olunması konusunda görüştüğünü belirtti.

Kasım, Hizbullah'ın kademeli bir strateji izlediğini söylerken, hem Kasım hem de Hasan Nasrallah İsrail'in geniş çaplı bir saldırı ihtimalini hafife aldı. Ne yazık ki, Nasrallah 27 Eylül 2024'te İsrail saldırısında hayatını kaybetti.

Bu gelişmeler, Esad rejimini 2011'den beri en zorlu sınavlardan biriyle karşı karşıya bıraktı: Suriye-Lübnan sınırının kontrolü. Bu bölge, hem Hizbullah ve İran için stratejik öneme sahip, hem de İsrail'in güvenlik kaygılarının odağı. İsrail'in Gazze'deki işgali ve Lübnan'daki savaşının yaklaşık 40 yıldır asıl hedefinin Suriye olduğu tartışılmaz.

HİZBULLAH'IN KRİTİK ROLÜ

İran, Hizbullah'ın ağır bir yenilgisinin ulusal güvenliğini tehdit edeceğini düşünüyor. Lübnanlı grup, İran için İsrail ve ABD'ye karşı önemli bir savunma hattı ve pazarlık aracı. Ayrıca Yemen'deki Husiler ve Irak'taki İran destekli gruplara lojistik destek sağlıyor. Bu nedenle, İran, Hizbullah'ın Suriye-Lübnan sınırından geçişini önceliklendiriyor; bu durum Esad rejimi için giderek daha büyük bir problem haline geliyor.

İSRAİL'İN ASKERİ STRATEJİLERİ

İsrail, Suriye-Lübnan sınırını kontrol altına almak için üç farklı askeri senaryo değerlendiriyor.

TAHRAN VE MOSKOVA'NIN ÇELİŞKİLERİ

İran, 2011'den beri Esad rejimine askeri ve ekonomik destek vererek Suriye'deki etkisini artırdı. Bu durum, Esad'ı İran'ın çıkarlarına bağımlı hale getirdi. Bu durum, rejim için hem güvenlik hem de ekonomik açıdan büyük bir risk. Rusya ise farklı bir yaklaşımla, Suriye'deki çıkarlarını İran'dan ayırıyor ve önceliğini Esad rejiminin ayakta kalmasına ve Akdeniz'deki üslerinin korunmasına veriyor.

Rusya'nın bu tutumu, İsrail'in İran hedeflerine düzenlediği hava saldırılarına sessiz kalmasında da kendini gösteriyor. Örneğin, Eylül 2024'teki İran Devrim Muhafızları tesis saldırısında bölgedeki Rus S-400 sistemleri müdahale etmedi.

ESAD'IN ZOR SEÇENEKLERİ

Esad rejimi, Tahran, Moskova ve Tel Aviv arasındaki güç mücadelesinde sıkışıp kaldı. İran, Hizbullah'ın zayıflamasını ve sınırın kapanmasını ulusal güvenliği için bir tehdit olarak görüyor. İsrail, Hizbullah'ı zayıflatmayı ve sınırı kontrol altına almayı amaçlıyor. Rusya ise tarafsız kalıyor, ancak somut bir müdahalede bulunmaya istekli değil.

Bu üçlü baskı altında Esad rejimi, hem iç güvenlik hem de dış politika açısından kritik bir dönüm noktasında. İsrail'in Esad'ı bir tehdit olarak görmesi ve Rusya'ya olan bağımlılığı, rejimin geleceğini belirsiz kılıyor. Rejim, iç politikada da ciddi sorunlarla boğuşuyor; Suriye ekonomisi savaş ve yaptırımlar nedeniyle çökmek üzere. İran'dan sınırlı ekonomik yardım alırken, Rusya da Ukrayna savaşı nedeniyle sınırlı kaynak ayırabiliyor. Bu durum halkın rejimdeki güvenini daha da azaltıyor.

ESAD'IN ALTERNATİFLERİ

Esad'ın birkaç seçeneği bulunmaktadır:

SURİYE'NİN GELECEĞİ

Bu üç seçenek arasında kalan Esad, hem dış politika hem de iç yönetimde büyük bir belirsizlik yaşıyor. İsrail'in Hasan Nasrallah'ı hedef alması, İran'ı Suriye'deki etkisini korumak için daha agresif davranmaya itebilir. İsrail'in sınır operasyonlarının genişlemesi, Suriye'nin güneyinde yeni çatışmalara neden olabilir. Rusya ise Suriye'deki askeri üslerini korurken, İsrail ve İran arasında bir denge politikası izlemeye devam ediyor, stratejik ilişkilerini riske atmamak istiyor.

SİYASİ İZOLASYON VE İÇ GÜÇLÜKLER

Uluslararası alanda yalnızlaşan Esad rejimi, iç politikada da zorlanıyor. İran'ın taleplerine direnmesi askeri ve ekonomik destek kaybına neden olabilir. Ancak İran'la tam uyum, İsrail'le çatışma riskini artırır. Rusya'nın pasifliği ise Esad'ı krizleri tek başına çözmekle karşı karşıya bırakıyor.

Bu koşullar altında Esad ya daha baskıcı bir rejimle ayakta kalmaya çalışacak ya da dış politikada taviz vererek zaman kazanmaya çalışacak. Ancak hangi yolu seçerse seçsin, rejimin uzun vadeli geleceği belirsizliğini koruyacak.

HİZBULLAH'IN ZAYIFLAMASI VE SURİYE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Hizbullah'ın zayıflaması, İran'ın Suriye'deki etkisini dolaylı yoldan zayıflatabilir. Bu durum Esad'a kısa vadeli bir fırsat sunsa da, Hizbullah'ın bölgedeki savunma hattının zayıflaması, İsrail'in Suriye sınırlarında daha agresif bir strateji izlemesine yol açabilir. Esad, bu güç boşluğunu doldurmak için daha fazla Rus desteğine ihtiyaç duyacaktır. Ancak Rusya'nın bunu sağlayıp sağlayamayacağı belirsiz.

EKONOMİK VE SOSYAL BASKILAR

Yıllardır süren ekonomik kriz, halkın rejime olan güvenini aşındırdı. İran'dan ekonomik yardımın azalması veya kesilmesi, krizi daha da derinleştirebilir. Ayrıca, yeniden yapılanma için uluslararası yardımların olmaması, Suriye'yi daha da izole edebilir.

ASKERİ BASKILAR VE İÇ GÜVENLİK

Esad, İran ve Rusya'nın desteği olmadan kendi güvenlik güçlerini finanse etmekte zorlanabilir. Bu durum, yeni isyanlara veya muhalif grupların yeniden güçlenmesine neden olabilir. Deraa, İdlib ve kuzeydoğu Suriye gibi bölgelerde istikrarın tamamen kaybolması, rejimin kontrolünü ciddi şekilde zayıflatabilir.

OLASI DİPLOMATİK AÇILIMLAR

Beşar Esad, yeni müttefikler kazanmak veya izolasyonunu kırmak için diplomatik adımlar atabilir. Örneğin, bazı Arap ülkeleriyle normalleşmeyi hızlandırarak ekonomik yardım ve yeniden yapılanma desteği alabilir. Ancak bu durum, İran'la olan ittifakı zorlayabilir ve İran'ı daha sert adımlar atmaya itebilir.

ÇIKMAZDAKİ REJİM

Tüm bu dinamikler göz önüne alındığında, Esad rejiminin önümüzdeki dönemde daha fazla baskı altında kalacağı açık. Suriye-Lübnan sınırındaki kriz, sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda Esad'ın siyasi geleceğini şekillendirecek bir dönüm noktasıdır. İran ve Rusya arasında denge kurmaya çalışan Esad, büyük zorluklarla karşılaşacaktır. İsrail'in artan baskısı, Rusya'nın pasif tutumu ve İran'ın müdahaleci politikaları, Esad'ı hem içeride hem de dışarıda daha kırılgan hale getiriyor.

Bu çıkmaz çözülemezse, Esad rejiminin geleceği, dış müdahale veya içeriden bir güç değişimiyle karşı karşıya kalabilir. Bu senaryoların her biri, sadece Suriye değil, tüm bölge için ciddi sonuçlar doğuracak.

```
Benzer Videolar