Engelli Çalgıcı Süleyman Cemal Dereli, Müziğe Devam Ediyor
Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Süleyman Cemal Dereli, çocukluk yıllarında geçirdiği bir hastalık ve kaza nedeniyle bir gözünü ve bir bacağını kaybetmiş. Ancak, oğlunun desteğiyle düğünlere gidip bağlama, cümbüş, keman, org, klarnet ve zurna çalıyor.
Dereli, 3 yaşında geçirdiği bir felç sonucu sağ bacağını kısmen kaybetmiş. 7 yaşında ise evdeki sobanın çırasıyla kazara sol gözünü kaybetmiş.
Çocukluğunda babasının hediye ettiği bağlama sayesinde müziğe olan ilgisini keşfeden Dereli, genç yaşta düğünlerde saz ekiplerinde yer almış. Yıllar içinde cümbüş, zurna, keman, org ve klarnet çalmayı da öğrenmiş.
1994 yılında "Dursunbey Muhabbet Geceleri" adlı bir kaset çıkaran Dereli, 35 yıldır müzikle uğraşıyor. Oğlu Mustafa Dereli'nin yardımıyla Balıkesir'in yanı sıra Bursa, Kütahya, İzmir ve Manisa'da düğünlere ve panayırlara gidiyor. Tek başına kullandığı enstrümanlarla türkü ve oyun havaları çalarak ve söyleyerek müzikseverlere keyif veriyor.
"Topal Süleyman" lakabıyla bilinen Dereli, AA muhabirine, mesleğe maddi durumu iyi olmayan ve kendi ekibini kuramayan bir arkadaşının düğününde bağlama çalarak başladığını anlatıyor.
Kemancı arkadaşı rahatsızlandığı için düğüne gelemeyince, o da keman çalmayı öğrenmiş. "Bir adım Süleyman, bir adım Cemal, 'Süleyman saz, Cemal de keman çalsın, Dereli de türkü söylesin' dedik ve bu maceraya böyle devam ettik." diyor.
Yüzlerce parçayı ezberden söyleyebilen Dereli, genellikle oğluyla birlikte açık alanlardaki düğünlere gidiyor.
Öğrendiği türkülerini orijinalliğini bozmadan çalmaya ve söylemeye, gelecek nesillere aktarmaya çalıştığını belirten Dereli, "Bizde birinin düğünü için söz verildiği zaman ona muhakkak gidilir. Babam 2005 yılında vefat etti. Cuma günü defnettik, akşamına düğüne gittik çünkü yerimize adam bulamadığımız için karşı tarafı mağdur edemem. Biz evimizde olan sorunumuzu düğün yerine götüremeyiz, oradaki sıkıntıyı da evimize getirmeyiz." diye anlatıyor.
"Bedenimizdeki engel değil yeter ki ruhumuzda engel olmasın."
Dereli, ömrü yettiğince müzikle ilgilenmek, düğünlere ve panayırlara giderek mesleğini sürdürmek istiyor.
Bir gözünü ve bacağını kullanamamasının işini yapmasına engel olmadığını vurgulayan Dereli, şunları söylüyor:
"Bu beden bizim dünya elbisemiz, bedenimizdeki engel değil yeter ki ruhumuzda engel olmasın. Ruhunda engel olan adam gerçekten engellidir. Gençlerimiz işe yaramaz oyunlarla, videolarla vakit geçireceğine tarihimizi anlatan türkülerimizi öğrensin. Biz 'Ciklet aldım çarşıdan, yar geliyor karşıdan' gibi güncel parçalara çok bakmayız. Bizim repertuvarımıza girecek olan parçaların bir hikayesi olacak. O parçalar bize geçmişimizi anlatır. Bizim vazifemiz öğrendiğimiz türkülerin orijinalini bozmadan gençlerimize aktarmaktır. Kimse engelinden dolayı kendisine küsmemeli. Bizim bu işteki en büyük kazancımız maddiyat değil, düğünlere gidip eş dost kazandık. Bizim en büyük karımız budur."
Malzemeleri taşıyarak, davul çalarak babasına eşlik eden Mustafa Dereli de baba mesleğini sürdürmeyi hedefliyor. "Düğün hazırlığımızı yaparak malzemelerimizi aracımıza yükleyip gidiyoruz. Babamla çok gurur duyuyorum, engeline rağmen bu yaşımıza kadar bizi büyüttü besledi. Allah ondan razı olsun. Ben de evladı olarak her zaman onun yanındayım." diyor.
Dursunbey ilçesi Yunuslar Mahallesi'nde Dereli'nin saz çaldığı düğünün sahibi Murat Demir, Dereli'yi uzun zamandır tanıdığını ve onun müziğini severek dinlediğini söylüyor.
Dereli'nin engeline rağmen yörenin değerlerini türkülerle yaşattığını belirten Demir, "Süleyman ağabey yöremizde bağlamayı bırakıp kemanıyla söze giren tek sanatçıdır." diye ekliyor.
Kaynak: AA / Kültür Sanat