Diyarbakırlı Emekli Öğretmen 20 Yıllık Eserlerini Sergilemek İstiyor

Diyarbakır'da yaşayan 71 yaşındaki emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları, 20 yıldır bazalt taşları, eski ağaç kütükleri ve atık metallerden oluşan 500'ü aşkın sanat eserini sergileyecek bir yer arıyor.

Uzun yıllar Fransızca öğretmenliği yapan Medyelioğulları, emekliliğinin ardından, babasından miras kalan küçük bir atölyede, kendisi öğrendiği tekniklerle bu benzersiz sanat yolculuğuna başladı. Bir çekiç ve bir keskiden başka hiçbir araca sahip olmadan, doğal yeteneğini keşfetti.

Karacadağ eteklerinden topladığı bazalt taşları, sokaklarda bulduğu atık malzemeler ve eski terazilerden çıkan metal ağırlıkları, emekli öğretmenin elinde özgün heykellere, figürlere ve sanat eserlerine dönüştü.

Yirmi yıllık emeğinin ürünü olan bu geniş koleksiyonu sergilemeyi arzulayan Medyelioğulları, eserlerinin halka açık bir alanda sergilenmesini ve gelecek nesillere aktarılmasını umuyor.

"Geri dönüşüme de katkıda bulunuyorum," diyen sanatçı, çevreden topladığı atık malzemeleri değerlendirerek sürdürülebilir bir sanat anlayışı sergiliyor.

AA muhabirine konuşan Medyelioğulları, başlangıçta soba yakacaklarından arta kalan odun parçaları ve sokakta atılmış taşları kullanarak sanat yolculuğuna başladığını anlattı.

Sokaklarda bulunan kullanılmayan taşları toplayıp sanat eserine dönüştürdüğünü belirten sanatçı, bu süreçte büyük bir emek, sabır ve özveri harcadığını vurguladı.

Eserlerinin bir müze veya geniş bir sergi alanında sergilenmesini isteyen Medyelioğulları, Diyarbakır motiflerini, minyatürleri, dört ayaklı minareleri, çan kulelerini, aslan ve boğa figürlerini, çift başlı kartalları ve eski kilo taşlarından yapılmış eserlerini sergilemeyi hayal ediyor.

Özellikle Ulu Cami şadırvanlarını andıran kürsü ve taht şeklindeki eserlerinin, günümüzde bulunması güç olan eski kilo taşlarından yapıldığını belirten Medyelioğulları, eserlerini satmamayı tercih ettiğini, ancak bunların korunup gelecek nesillere aktarılmasını istediğini dile getirdi.

Sanatçı, eserlerinin sergileneceği ve bu sanatın eğitiminin verileceği bir mekanın, yaşamının en büyük arzusu olduğunu ve bu mirası geleceğe taşımayı dilediğini sözlerine ekledi.