Devrek Bastonu Geleneği Geleceğe Taşıyan Usta: Necati Akçasu
Zonguldak'ın Devrek ilçesinde, babasının mirasını devralan Necati Akçasu, el yapımı baston üretiminin yaşatılması için çaba harcıyor. Devrek bastonu yapımının geleneğini sürdüren Akçasu, aynı zamanda yeni ustalar yetiştirerek bu sanatın geleceğini güvence altına almak istiyor.
Ali Akçasu, 43 yıldır Devrek bastonu yapımında ustalaşmış bir isim. Bu mesleğe bekçilik yaptığı sırada başlayan Ali Akçasu, becerilerini oğluna, Necati Akçasu'ya, çocuk yaşta öğretti.
46 yaşındaki Necati Akçasu, babasıyla birlikte 40 metrekarelik atölyelerinde yıllarca çalıştı. Kızılcık ağacı dallarından özenle işlediği ve kezzapla renklendirdiği bastonlar, yılan, kurt, at, aslan ve kartal başlı motiflerle süslenerek, müşterilere sunuluyor.
Devrek bastonu yapımının önemini fark eden Necati Akçasu, bu sanatın yok olmaması için yeni ustalar yetiştirmeye karar verdi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'nin 10 yıl önce kurduğu Devrek Bastonu Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde, bu kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılması için çalışıyor.
Devrek Meslek Yüksekokulu El Sanatları Bölümü'nde Geleneksel El Sanatları Programı'nda eğitim gören 17 öğrenciye haftada iki gün ders veren Necati Akçasu, tecrübelerini ve bilgilerini paylaşıyor. "Bu bizim öz kültürümüz," diyor Akçasu, "ve bu kültürü yaşatmalıyız."
Devrek bastonunu diğerlerinden ayıran özelliği, kızılcık ağacından yapılmış olması ve üzerinde el sanatının inceliklerinin sergilenmesi. Her usta, kendi becerilerine göre özgün oymalar, desenler ve motifler oluşturuyor. Bu da her bastonu eşsiz kılıyor.
Akçasu, çırak yetişememesinin mesleğe olan ilginin azalmasının bir sebebi olduğuna inanıyor. "Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Baston Uygulama ve Araştırma Merkezi açtı. Bu merkezde, Geleneksel El Sanatları Bölümü'ndeki öğrencilerimize baston yapımını ders olarak koydular. Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de bu kültürü yaşatmak için desteğini esirgemiyor. Biz de öğrencilerimize mesleği aktarmaya çalışıyoruz," diyor.
Akçasu, öğrencilerinin mesleğe hevesli olduklarını ve çabuk kavrayıp güzel işler çıkardıklarını söylüyor. "Çırak, ustasını geçmezse sanat ölür," sözünü önemseyen Akçasu, babasından öğrendiği geleneği öğrencilerine aktarmanın gururunu yaşıyor. "Öğrencilerimiz de aynı şekilde bu mesleğin üzerine bir tuğla daha koyup gelecek kuşaklara aktarabilecekler ki bu meslek ölmesin," diyor.
Akçasu, öğrencilerinin en yeni teknikleri ve modelleri öğrendiğini ve hatta kendisinden daha iyi işler yaptığını söylüyor. "Siz onlara ilham ve destek verdikçe, onlar biraz daha gayret edip size daha iyi bir işçilikle gelmeye çalışıyor. Bu benim için gurur verici bir şey," diyor.
Ali Akçasu, oğlunun mesleği sürdürmesi ve öğrencilere eğitim vermesiyle gurur duyuyor. Öğrenciler ise bu değerli geleneği öğrenmek ve gelecek nesillere aktarmak için heyecanlı.
Gülçin Sayın, iki yıldır baston yapımını severek yaptığını ve bu kültürü gelecek nesillere aktarmanın çok önemli olduğunu söylüyor. Ayla Gümülcine ise ustaların sayısının azalmasına dikkat çekerek, bu geleneğin yaşatılması gerektiğini vurguluyor.