Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD yanlış yolda, Trump’tan beklentimiz vaatlerini yerine getirmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretinin ardından, Habertürk'ten Arzu Türkuçar'ın da bulunduğu uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak Türkiye'ye döndü.

Erdoğan, 2019'da başlatılan Yeniden Asya Girişimi'nin bir parçası olarak gerçekleşen bu ziyaretlerin, Asya ile iş birliğini güçlendirmeyi amaçladığını vurguladı. Malezya'da, Başbakan Enver İbrahim ile kapsamlı stratejik ortaklığı güçlendirmek ve savunma sanayi başta olmak üzere 11 mutabakatı imzaladıklarını, ayrıca ortak bir bildiri yayınladıklarını açıkladı.

Endonezya'nın büyüyen ekonomisine değinen Erdoğan, altyapı projelerine destek verme ve savunma sanayisi gibi alanlarda ortak üretim yoluyla iş birliğini artırmayı hedeflediklerini, Cumhurbaşkanı Prabowo ile ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarma konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.

Pakistan ziyaretiyle ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ve Başbakan Şahbaz Şerif ile ikili ticaret hacmini 5 milyar dolara yükseltmeyi ve mevcut projelerin geliştirilmesini görüştüklerini ifade etti.

Erdoğan, tüm görüşmelerinde Gazze ve Suriye gibi uluslararası konuları ele aldıklarını, Birleşmiş Milletler, G8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesindeki ortak adımları gözden geçirdiklerini ve Filistin'e güçlü desteklerini sürdürme konusunda mutabakat sağladıklarını dile getirdi. Başbakan Enver İbrahim, Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Başbakan Şahbaz Şerif ve Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari'ye gösterdikleri misafirperverlik için teşekkürlerini iletti.

Gazetecilerin soruları ve Erdoğan'ın yanıtları şöyle:

SORU: Asya'daki ziyaretlerinizde büyük bir ilgiyle karşılandınız. Türkiye güvenilir bir ortak olarak görülüyor. Asya Müslümanları ile Osmanlı mirasımızı güçlendirerek yeni bir düzenin kurulmasında anahtar rol oynayacağız. Batı hakimiyetinin azaldığı bir dönemde Türkiye'nin Asya perspektifini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Erdoğan: Malezya, Endonezya ve Pakistan'daki liderlerin Osmanlı mirasından bahsetmeleri, güçlü bir tarihsel bağın altını çiziyor. Bu ilgi, ecdadımızın mirasının bize sağladığı avantajı gösteriyor. Türkiye'nin etkinliğinin artmasıyla, hem Doğu hem de Batı dünyasından ilgi daha da artacak. Biz, Asya ve Avrupa kültürlerini birleştiren bir köprü görevi görüyoruz. Anadolu ve Trakya'da sağlam bir temele sahip, dünyaya iyilik ve güzellik taşımayı hedefliyoruz. Tarihsel bağlarımızın ve kültürel etkileşimlerimizin önemi her geçen gün artıyor.

Asya'nın yükselen stratejik önemiyle birlikte, Türkiye'nin Asya perspektifi de önem kazanıyor. Ekonomik, sosyal ve siyasi bağlarımızı güçlendirmeyi, Müslüman Asya ülkeleriyle iş birliğini artırmayı hedefliyoruz. Bu iş birlikleri, her iki taraf için de kalkınma ve refah fırsatları yaratacaktır. Güçlü ekonomik ve ticari ilişkiler, hem Türkiye'yi hem de Asya ülkelerini güçlendirecektir. Bu ziyaretlerimizde beraberimizdeki iş adamlarımızla da bu ilişkileri geliştirmeyi hedefledik.

SORU: Malezya ve diğer ülkelerde liderlerinizin açıklamaları dikkat çekiciydi. İslam dünyasının lideri olarak İslam dünyasına vermek istediğiniz mesaj nedir?

Erdoğan: Gazze, yüreğimizde derin bir yaradır. İslam dünyasının bu konuda birleşik bir adım atamaması üzücü. Gazze'de yaşananları hep birlikte gördük. Katar'ın Gazze'ye iş makinesi göndermesi gibi girişimleri destekliyoruz. Suriye'de de benzer bir ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşmemizde de bunu konuştuk. İsrail'in Amerika ziyaretinin ardından ateşkesin sağlanmaması endişe verici. Birleşmiş Milletler ve büyük güçlerden adil bir çözüm beklemekteyiz.

SORU: Donald Trump ile iyi ilişkileriniz oldu. Gazze'ye yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Filistin meselesinde ABD ile ortak bir strateji geliştirme imkanı var mı?

Erdoğan: ABD, bölgenin tarihini ve değerlerini görmezden gelen yanlış bir hesap yapıyor. Siyonistlerin yalanlarına inanmak, mevcut yaraları daha da derinleştiriyor. Trump'tan seçimden önce verdiği vaadini yerine getirmesini ve barış için adımlar atmasını bekliyoruz. 'Ben yaptım oldu' yaklaşımı kabul edilemez. Gazze'deki durum uluslararası hukuk ve insan hakları açısından büyük tepki çekmektedir. Adil bir çözüm bulunması ve Filistin halkının korunması önceliğimizdir. Türkiye, Filistin'in haklarını savunmaya devam edecektir. Kalıcı bir barış için tüm ülkelerin iş birliği yapması gerekiyor.

Gazze'den Filistin halkının çıkarılması kabul edilemez bir vahşet olur. Bu plan, Gazze ve Filistin halkının haklarını hiçe sayıyor ve çatışmaları körüklüyor. Uluslararası toplumun, insan haklarını ve insani yardımı gözetmesi gerekiyor. Gerçek barış ancak her iki tarafın haklarının tanındığı bir temel üzerine kurulabilir.

SORU: ABD ve İsrail'in tehcir açıklamaları daha büyük bir katliamı mı gösteriyor? Bölgesel bir savaş riski görüyor musunuz?

Erdoğan: Tehciri kabul etmek mümkün değil. Bu bir vahşet olur. Dünya barış ve kardeşlik dediği sürece savaş çıkmaz. İsrail bölgesel savaşı isteyebilir, ancak bu onların yararına olmaz. Gazze'deki son katliamlar, İsrail'in yanında yer alanların gerçeği görmeye başladığını gösteriyor. Zalimler korkaktır, güçlü bir irade karşısında sinerler. Hamas sözlerine sadık kaldı. Ateşkes devam ederken İsrail'in Gazze'ye saldırısı kabul edilemez. Amerika'nın cesaretlendirmesiyle daha büyük bir katliam planı gütmesi, İsrail için daha büyük kayıplara yol açacaktır. Esir takası sonrası gelişmeler dikkatle izlenmeli ve barış için çabalar sürdürülmelidir.

SORU: Suriye geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşmeniz olmuştu. Suriye'nin yeniden inşası ve PKK meselesi hakkında ne konuştunuz?

Erdoğan: Suriyeliler, ülkelerinin geleceğine karar verme hakkına sahiptir. Türkiye, Suriye halkına destek vermeye devam edecektir. Suriye'nin birliğini ve istikrarını sağlamak için yönetimin tüm ülkeyi kontrol etmesi gerekmektedir. Terör örgütlerinin Suriye'deki varlığı, hem Suriye hem de Türkiye için bir tehdittir. Suriye yönetiminin terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu görüyoruz. Terör örgütleri Suriye'de kendilerine yer bulamayacaklardır. Şara ile görüşmemizde Suriye'nin yeniden inşası ve birliği için atılacak adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye, Suriye'de barış ve istikrarın sağlanması konusunda kararlıdır. Terör örgütlerine karşı en küçük bir tahammülümüz yok.

SORU: Ziyaret ettiğiniz ülkelere TOGG hediye ettiniz. TOGG'un ihracatı ve bu pazarlarda konumlandırılması için planlarınız neler?

Erdoğan: TOGG bizim için bir başlangıçtır. Liderlerin TOGG'a olan ilgisi, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki başarısını gösteriyor. TOGG'un bu ülkelerde piyasaya sunulması ve daha sonra üretim veya ortak yatırım fırsatları gündeme gelebilir. Pakistan üretim konusunda teklifte bulundu. TOGG, Türkiye'nin küresel markası olacaktır. Çinli firmalarla Manisa ve Samsun'da fabrika kurmak için anlaşmalar yaptık. Türkiye TOGG ile dünyaya sesleniyor: 'Biz de varız, buradayız ve güçlüyüz'.