Bursa’da Uçak Kazaları ve Sivil Havacılık Üzerine Değerlendirmeler
Bursa'da meydana gelen trajik uçak kazası, öğretmen pilot Ünal Aster (61) ve öğretmen pilot adayı Emir Gülal Nalcı'nın (42) hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu kaza, son 3 yıldır 6 uçak kazasında 6 kişinin yaşamını yitirmesiyle gündeme gelen Bursa'yı yeniden gündeme taşıdı.
Kaza, 23 Eylül'de Yenişehir ilçesinde gerçekleşti. Fenix Havacılık'a ait TC-UDI kuyruk numaralı eğitim uçağı, öğretmen pilot Ünal Aster ve öğretmen pilot adayı Emir Gülal Nalcı'nın iniş-kalkış çalışması yaptığı esnada kalkıştan kısa bir süre sonra pistin yanındaki boş araziye düştü.
Bursa, 10 uçuş okulu ve sivil uçuşlara açık 2 havaalanıyla uçuş tutkunlarının eğitim merkezi haline gelmiş durumda.
'SEKTÖR 3 YIL İÇİNDE YÜZDE 300 BÜYÜDÜ'
Öğretmen pilot Fevzi Ak, son 3 yılda sivil havacılık sektörünün yüzde 300 büyüdüğünü belirterek, yaşanan uçak kazalarının abartılmaması gerektiğini vurguladı. Ak, "Uçuş sayılarının artması ve pilot açığının büyümesiyle birlikte bu tür olayların yaşanması kaçınılmazdır. Risk faktörünü sıfıra indirmek mümkün değildir. Beş yıl önce Yunuseli Havaalanı'nda hiç uçak yoktu. 20 yıl boyunca kapalı kaldı. Bunun nedeni havacılığın olmaması olabilir. Eğer havacılık faaliyeti olsaydı, kaza da yaşanmış olabilirdi. Son 3 yıldır sektör yüzde 300 büyüdü" dedi.
'FAALİYETİN OLDUĞU YERDE HATA DA OLABİLİR'
Fevzi Ak, Bursa'da son 3 yılda yaşanan 6 kazanın, bölgedeki yoğun uçuş faaliyetlerinden kaynaklandığını ifade etti. "Yenişehir Havaalanı'na ilk geldiğimizde tek uçuş okulu bizdik. Şu anda Yenişehir'de 5-6 tane uçuş okulu var. Ardından Yunuseli Havaalanı açıldı ve biz de buraya geldik. Şu anda burada da 5-6 tane okul açıldı. Dolayısıyla her iki havalimanında da yaklaşık 50'şer uçak bulunuyor. Kapasitenin ne kadar hızlı büyüdüğüne bakın! Tüm Türkiye'nin uçuşlarını tek bir noktaya yönlendirdiğinizde, Bursa'nın ön plana çıkması doğal oluyor. Niye Bingöl'de kaza olmuyor? Çünkü Bingöl'de uçuş yok, uçak uçmuyor. Uçağın uçtuğu yerde, faaliyetin olduğu yerde hata da olabilir. Hedefimiz hataların sonuçlarının ağır olmaması için önlemler almak, bu şekilde çalışmak ve öğrencilerimizi buna göre yetiştirmek. Bu çalışmayı ne kadar yaygınlaştırırsak, o kadar kazayı azaltabiliriz" dedi.
'UÇUŞ YOĞUNLUĞUNUN YÜZDE 80'İ BURSA'DA
Bursa Yenişehir Havaalanı'nda 4, Yunuseli Havaalanı'nda ise 6 uçuş okulu hangarı olduğunu belirten Ak, Türkiye'de uçuş faaliyetlerinin belli bölgelerde yoğunlaştığını vurguladı. "Türkiye'de uçuş yoğunluğunun yüzde 80'i Bursa'da diyebilirim. Türkiye 85 milyonluk bir ülke. Türkiye'de bunun gibi 5 tane merkez sayabiliriz. İnanılmaz büyük bir ülkede yaşıyoruz ama belli noktalarda çok yoğunlaşmış durumda. Bu gibi havaalanları açıldığında ve sayıları arttığında iş daha emniyetli hale gelecektir. Bu tür havaalanlarının sayısını arttırırsak, en azından bir etmenden kaynaklı kazaları azaltmış oluruz. Her şeyi aynı yere doldurup, her şey burada yapılsın dediğimizde, risk oranlarını arttırmış oluyoruz" dedi.
'HER KÜÇÜK UÇAK DÜŞER DİYE BİR ŞEY YOK'
Öğretmen pilot Ünal Aster ve öğretmen pilot adayı Emir Gülal Nalcı'nın tecrübeli pilotlar olduğunu ve sanılanın aksine küçük uçakların düşme ihtimalinin yüksek olmadığını söyleyen Ak, "1950 yılında ne kadar araç vardı, ne kadar kaza oluyordu? Şimdi 2024 yılındayız. Uçak sayısı ve eğitim saatleri arttıkça hata olma ihtimali de artıyor. Hata olabiliyor ama bunu genelleştirmemek gerek. 'Her küçük uçak düşer, siz risk alıyorsunuz' diye düşünmemek lazım. Böyle bir şey yok. Örneğin bu kaza, uçan arkadaşımızın çok tecrübeli bir pilot olduğunu gösteriyor. Yanındaki arkadaşımız da çok tecrübeli ve lisanslı bir pilot, öğretmenlik eğitimi alıyor. Bu arkadaşlar ilk defa iniş yapmıyorlardı" dedi.
'KESİNLİKLE HAVA DAHA GÜVENLİ'
Hava yollarının kara yollarından daha güvenli olduğunu söyleyen Ak, "Siz buraya arabayla geldiniz. Kaç tane kavşak geçtiyseniz, her kavşakta ölüm riskiniz var aslında. Ama bunu her gün yaptığınız için bu size normal geliyor. Bir uçuştaki risk, bu kadar değil aslında. Kesinlikle hava daha güvenli. 1 saat 15 dakikada Selçuk Efes'ten geldik. Havalandık, yolumuza girdik ve geldik. Ama siz karadan giderken 150 ile gidiyorsunuz, otobanda gidiyorsunuz, hayvan çıkabilir, önünüzde veya yanınızda lastiği patlayan bir araç olabilir, siz araba kullanırken bir sağlık sorunu yaşayabilirsiniz. Etmenler o kadar fazla ki. Ama havada motorunuz durabilir. Motorunuzun durması, hayat sonu değil aslında. Bu uçaklar, küçük uçaklar, bütün uçaklar süzülür. Uçak büyüdükçe minimum süzülme hızı artar. Kısacası, hava karadan daha güvenlidir" diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel