Bakan Uraloğlu: "Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık. Bir kere hiçbir radar sistemi yok. Bizim cep telefonlarından takip ettiğimiz hava radar uygulaması var" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Şam ve Halep havalimanlarında incelemelerde bulunduklarını, radar sistemlerinin bulunmadığını ve hava trafiğinin cep telefonu uygulamalarıyla takip edilmeye çalışıldığını belirtti.
Ankara'da düzenlenen bir programda konuşan Bakan Uraloğlu, Suriye'deki ulaştırma ve iletişim altyapısının iyileştirilmesi için Bakanlığın çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı. Türkiye'nin stratejik konumunun önemine değinen Bakan, kısa uçuş mesafeleriyle geniş bir coğrafi alana ve nüfusa ulaşma imkanına sahip olunduğunu, bu durumun ekonomik avantajlar sağladığını dile getirdi.
Bakan, 2002'den bu yana bölünmüş yol ağının 6 bin 101 kilometreden 29 bin 700 kilometreye çıkarıldığını, 6 ili birbirine bağlayan yol ağına 77 ili eklediklerini ve bu gelişmenin trafik yoğunluğunu ve şehirler arası seyahat sürelerini olumlu yönde etkilediğini aktardı.
Demiryolları altyapısına yapılan yatırımlarla Türkiye'nin Avrupa'da 6., dünyada 8. hızlı tren işletmecisi konumuna geldiğini, 2 bin 251 kilometrelik hızlı tren hattı inşa edildiğini ve mevcut demiryolu hatlarının yenilendiğini açıkladı.
Havacılık sektöründeki gelişmelere değinen Bakan, aktif havalimanı sayısının 26'dan 58'e yükseldiğini, yolcu trafiğinin 34 milyon kişiye ulaştığı 2002'den 213 milyona (geçen yıl) ve 231 milyona (bu yıl tahmini) çıktığını belirtti. Sabiha Gökçen Havalimanı'nın yolcu sayısındaki artışı ve İstanbul Havalimanı'nın bu yıl 80 milyon yolcuyu ağırlama hedefini paylaştı.
Ülkedeki internet altyapısını da değerlendiren Bakan Uraloğlu, 580 bin kilometreyi aşan fiber optik kablo altyapısıyla ortalama 80 megabit hız sunulabildiğini ancak abone taleplerinin 35-40 megabit seviyesinde kaldığını, bu nedenle internet hızına yönelik eleştirileri anladığını ancak gerçek durumun böyle olduğunu ifade etti.
Suriye'nin depremden sonraki durumuna ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan, Suriye'nin her türlü yardıma muhtaç olduğunu, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını dile getirdi.
Suriye'deki havalimanlarının durumuna değinen Bakan, Şam ve Halep havalimanlarında yapılan incelemelerde radar sistemlerinin bulunmadığını, eski teknolojinin kullanıldığını ve hava trafiğinin yetersiz altyapıyla yönetildiğini vurguladı.
Şam ve Halep şehirleri arasındaki ilk uçuşların pilotların görsel navigasyonla gerçekleştirildiğini belirten Bakan, altyapının iyileştirilmesi için eylem planı hazırlandığını açıkladı.
Demiryolu altyapısının onarımı ve Suriye'ye kadar uzanan hatların yeniden faaliyete geçirilmesi için çalışmaların başlatılacağını duyuran Bakan, bu süreçte yaşanabilecek zorlukların farkında olduklarını belirtti.
Suriye'deki karayollarının durumunu da değerlendiren Bakan, Türkiye'nin özellikle karayolları ve köprülerin onarımında aktif rol aldığını söyledi.
Suriye'nin iletişim altyapısının Türkiye'den oldukça geride olduğunu ve birçok bölgede cep telefonunun bile kullanılamadığını belirten Bakan, Suriye parasının Rusya tarafından basılıyor olmasının da ülkenin ekonomik durumunu gösterdiğini kaydetti.
Suriye ile Deniz Yetki Anlaşması yapılması olasılığına değinen Bakan, bu anlaşmanın iki ülkenin Akdeniz'deki çıkarlarını koruyacağını, petrol ve hidrokarbon arama faaliyetlerinde iş birliğini güçlendireceğini ve uluslararası hukukun gözetilmesini sağlayacağını belirtti.
Sosyal medya düzenlemeleri hakkında konuşan Bakan, çocukların korunması amacıyla korumacı bir yaklaşım benimsendiğini, yasakçı bir anlayışın söz konusu olmadığını, ülke koşullarına uygun düzenlemeler yapmayı hedeflediklerini vurguladı. Dünyadaki benzer uygulamaları örnek göstererek, Türkiye'nin de kendi kriterlerine uygun düzenlemeler getireceğini açıkladı.