ASO Başkanı Seyit Ardıç’tan Enflasyon ve Faiz İndirimine Dair Açıklamalar

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, enflasyonla mücadelede sanayicilerin önemli fedakarlıklar yaptığını vurgulayarak, erken bir faiz indiriminin bugüne kadar yapılan çabaların boşa gidebileceği konusunda uyarıda bulundu. Ardıç, "Merkez Bankamıza olan güvenimiz tam." diyerek, TCMB'nin alacağı kararlara duydukları güveni dile getirdi.

ASO'nun eylül ayı meclis toplantısı ve 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Müteşebbis Heyet Müşterek Toplantısı, Oda binasında gerçekleştirildi.

Ardıç, küresel jeopolitik ortamın kırılganlığını artıran faktörleri ele alarak, ABD'deki seçim süreci, Orta Doğu'daki artan gerilim, Uzak Doğu'daki güç dengesi değişiklikleri ve enerji kaynaklarına erişim konusundaki rekabetin bu kırılganlığı daha da derinleştirdiğini belirtti.

Birçok ülkede enflasyonist baskıların beklenenden daha hızlı azalmasına rağmen küresel görünüme yönelik risklerin devam ettiğini belirten Ardıç, yüksek faiz oranlarının, borç sürdürülebilirliği zorluklarının, devam eden jeopolitik gerginliklerin ve artan iklim krizinin büyümeyi tehdit ettiğini ifade etti. Ardıç, gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirimlerine başlamalarına rağmen dünya genelinde durgunluk sinyallerinin güçlü kaldığına dikkat çekti.

Büyüme rakamlarının enflasyonda düşüşün devam edeceği sinyali verdiğini dile getiren Ardıç, bu süreçte stagflasyon riskiyle karşı karşıya kalınmaması temennisinde bulundu.

"Merkez Bankamıza güvenimiz tam."

Ardıç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) son kararında politika faizinde değişikliğe gitmediğini hatırlatarak, "Enflasyonla mücadele için biz sanayiciler uzun bir süredir yüksek faiz ortamında büyük fedakarlıklar yapıyoruz. Ama şunu da biliyoruz ki erken bir faiz indirimi, bugüne kadar ödediğimiz bedellerin boşa gitmesi anlamına gelecektir. Merkez Bankamızın alacağı kararlara güvenimizin tam olduğunu vurgulamak istiyorum." dedi.

Ardıç, enflasyonla etkin mücadele için maliye ve gelirler politikasının güçlü desteğinin gerektiğini vurgulayarak, kamunun insan kaynağı, yeni yatırımlar ve cari harcamalar gibi konularda daha nitelikli çalışmalarla tasarruf eğilimini devam ettirmesinin elzem olduğunu belirtti. Ardıç, sıkı maliye politikasının sadece yüksek enflasyon dönemlerinde değil, makro istikrarın sağlandığı dönemlerde de yürütülmesi gerektiğini savundu. Ardıç, kamu desteğinin sınırlı kaldığı bir enflasyonla mücadele politikasının, faizlerin uzun süre yüksek kalmasına ve ekonomimizin daha fazla tahribata uğramasına neden olacağını belirtti.

"Yeni organize sanayi bölgelerine ihtiyaç var."

Ardıç, büyümenin refah seviyesi üzerine yansıması ve enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması için reel sektörün güçlü kalması gerektiğini vurgulayarak, finansman erişiminde ve kullanımında sıkıntı yaşayan KOBİ'ler için özel kredi destek mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini bildirdi.

12. Kalkınma Planı'nda 10 yıl içinde ekonomik büyüme ve kalkınmanın motorunun sanayi sektörü olarak ilan edildiğini anımsatan Ardıç, "Sanayi sektörünün milli gelir içindeki payının yüzde 30'lar seviyelerine ulaşması bekleniyor. Bu hedefe tutarlı, etkin politika ve destekler sayesinde ulaşılabilir." dedi.

Ardıç, yeni organize sanayi bölgelerine de ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, bazı kamu arazilerinin sanayicilere tahsis edilmesi gerektiğini söyledi.

Düzensiz göçle ilgili Ardıç, şu ifadeleri kullandı: "TÜİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye'den yurt dışına giden Türk vatandaşı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 110 artarak 291 bin 377 kişiye ulaşmıştır. Diğer taraftan ülkemizde doğurganlık hızı 1,51 ile dünya ortalaması olan 2,31'in altında seyrediyor. Bu oran doğurganlığın nüfusun yenileme düzeyi olan 2,1 seviyesinin altında kalmıştır. Ülkemizde ekonomik sıkıntılar doğurganlık oranının azalmasının en önemli nedenlerinden biridir."

"Ankara'yı sanayi ve teknolojinin başkenti yapacağız."

İhracat rakamlarının da gittikçe yükseldiğine dikkati çeken Ardıç, "Ülkemizin sınıf atlayıp devler liginde yer alabilmesinin tek yolu yüksek teknolojili üretim ve ihracattan geçiyor. İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorları kırılıyor. Bununla övünelim ama artık övüncümüzün asıl kaynağı yüksek teknolojili ihracatta yapacağımız artış ve ihracat kilogram değerimiz olmalıdır." değerlendirmesini yaptı.

Ardıç, Ankara'nın üretim ve ihracat potansiyelinin artırılmasına yönelik ASO olarak yürüttükleri faaliyetlere ilişkin ise şunları kaydetti: "Odamızın hazırladığı 2018-2023'ü kapsayan Ankara'nın Dış Ticaret Analizi ve Teknolojik Boyut Çalışma Raporu'nu yayınladık. Ankara'nın ihracatında yüksek teknoloji payının yüzde 13 ile yüzde 3,8 olan Türkiye ortalamasından ve diğer 5 büyük sanayi şehrinden kat be kat yüksek olduğu görüldü. Bu oran İstanbul'da yüzde 5, İzmir'de yüzde 2, Kocaeli, Bursa ve Gaziantep'te ise sadece yüzde 1. Ankara'yı sanayi ve teknolojinin de başkenti yapma hedefimize ulaşmaya kararlıyız."

Kaynak: AA / Serhat Tutak - Ekonomi

Göçmenler Teknoloji Politika Ekonomi Finans ankara

"
Benzer Videolar