Ankara’da Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerleşim alanları keşfedildi

Ankara Üniversitesi, Eylül 2021'de Kahramankazan ilçesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle yüzey araştırmalarına başladı. Geçtiğimiz ay tamamlanan bu çalışmalar, ilginç keşiflere imza attı. Karalar Mahallesi'ndeki Asarkaya mevkisinde bir Galat yerleşimi tespit edildi. Bu yerleşimin Helenistik döneme ait önemli bulgulara sahip olduğu belirlendi. Ayrıca, Kahramankazan'ın diğer bölgelerinde Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait yaşam izlerine rastlandı.

Ankara Üniversitesi'nin amacı, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir merkez olan Ankara'nın kırsalını incelemek ve klasik döneme ait yerleşimleri ortaya çıkarmaktı. Bu kapsamda gerçekleştirilen yüzey çalışmaları, Kahramankazan ilçesinde yoğunlaştı ve önemli sonuçlar elde edildi.

'ANTİK DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE ULAŞAN SÜREKLİLİĞİ TESPİT ETTİK'

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Gençler Güray, Karalar Mahallesi'nde başlatılan çalışmaların temellerinin, 1933 yılında Prof. Dr. Remzi Oğuz Arık tarafından ortaya çıkarılan Helenistik dönem kalıntılarına dayandığını belirtti. Güray, çalışmalar hakkında şu bilgileri paylaştı:

"İç Anadolu Bölgesi, M.Ö. 3'üncü yüzyıldan itibaren Batı'dan gelen Galat ya da diğer isimleriyle Keltlerin yerleştikleri bir bölge. Galatlar, bu bölgeye geldiklerinde kabileler halinde alanı paylaştılar. Kazan bölgesi, Tolistobok Galatları olarak bilinen kabileye ait yerleşimleri içeriyor. 1933 yılında yapılan kazılarda, Galatların yaşamlarına dair arkeolojik bulgulara rastlandı. Bizim amacımız, bu bölgeyi daha iyi anlayabilmek ve tanımlayabilmek. Bu amaçla, hem Karalar'da hem de Kahramankazan'ın diğer köylerinde bir alan taraması gerçekleştirdik. Sonuç olarak, Karalar'ın Helenistik dönem ve Roma öncesi dönem için önemli bir merkez olduğunu tespit ettik. Duvar kalıntıları, yapısal oluşumlar ve mezar buluntuları, bu bölgenin önemini ortaya koyuyor. Kazılarda bulunan mezarlar, Karalar'ın bir Galat yerleşimi olduğunu doğruluyor. Kazan'ın diğer yerleşimlerine baktığımızda ise köylerde bir yaşam sürekliliğinin olduğunu gözlemledik. Fethiye, Kınık ve Dağyaka gibi yerlerde basit yerleşimlerden oluşan yaşam alanları tespit edildi. Bu bilgiler ışığında, Kahramankazan'da antik dönemden günümüze kadar uzanan bir sürekliliğin olduğunu söyleyebiliriz."

'ANKARA TARİHİNE ÇOK ŞEY KATACAK'

Doç. Dr. Güray, yüzey araştırmaları sonucunda kırsal ve basit mekanlardan oluşan yaşam izlerine rastlandığını ve bu dönemden kalan tek izlerin seramik parçaları olduğunu belirtti. "Bu seramikler, o dönemde küçük kırsal yerleşimlerin ve köylerin var olduğunu gösteriyor. Bu çalışma, daha önce yapılmamış bir çalışma olduğu için Ankara çevresindeki Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerleşimleri tespit etmemiz açısından değerli bir veri sağladı. Biz Ankara'nın Roma dönemini daha iyi biliyoruz, burası bir eyalet başkentiydi. Ancak, Ankara'nın Roma döneminden önceki kırsalını çok iyi bilmiyorduk. Bu çalışmalar, bu konuda yeni bilgiler ortaya çıkaracağımızı umuyoruz. Bu da Ankara tarihine çok şey katacaktır. Karalar bizim için bu açıdan önemli, bu dönemi yansıtan bir yaşam alanını gösteriyor. Bu nedenle, Galatlıları, Ankara'nın en azından Helenistik dönemini ve Galatlıların hem yerleşim alanlarını hem de kültürel değişimlerini tespit edebilmek için bundan sonra yapacağımız çalışmalar, yeni keşiflere yol açacaktır" dedi.

Doç. Dr. Güray, 4 yıldır sürdürdükleri projenin kitaplaşarak kamuoyuna sunulacağını ifade etti. "Kahramankazan'daki çalışmalar bu zamana kadar yapılmamış bir çalışma olduğu için, Ankara civarındaki Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerleşimleri tespit etmemiz açısından güzel bir veri oldu. Amacımız, Ankara'nın Roma öncesini, Helenistik dönemini daha iyi anlamak. Galat yerleşimlerini anlamak istiyoruz. Çünkü Ankara'nın Galat dönemi, tarihsel kaynaklarda sıkça bahsedilen bir dönem olsa da arkeolojik açıdan pek bilinmiyor. Karalar bizim için bu açıdan önemli, bu dönemi yansıtan bir yaşam alanını gösteriyor. Bu nedenle, Galatlıları, Ankara'nın en azından Helenistik dönemini ve Galatlıların hem yerleşim alanlarını hem de kültürel anlamdaki değişimlerini tespit edebilmek amacıyla, bundan sonra yapacağımız çalışmalar yeni şeyler ortaya koyacaktır" dedi.

'BİNLERCE YIL BEKLEMİŞ YAPIYI DEFİNECİLER PATLATTI'

Doç. Dr. Güray, Karalar'da yürütülen çalışmalar sonrasında bölgenin defineciler tarafından işgal edildiğini belirtti. "Ne yazık ki, arkamızdan daha çok definecilerin dolaştığını duyuyoruz. Karalar'da yaşanan defineci çalışmaları, oradaki tahribatı gittikçe artırdı. Orası bir kültürel değer. Sadece Karalar değil, Türkiye'nin her yerinde çok sayıda arkeolojik kalıntıyla karşılaşılıyor. Halkımızı eğitmemiz gerekiyor. Bir kayanın içerisinde, bir duvarın içerisinde define yok. Karalar'da dinamitle patlatılan yerler vardı. Burası bozuldu artık, eskisi gibi olmayacak. Binlerce yıl beklemiş yapıyı defineciler patlattı" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat

Kültür Ve Turizm Bakanlığı Ankara Üniversitesi Kahramankazan Kültür Sanat Helenistik Turizm Ankara Kültür Eylül Roma

"
Benzer Videolar