Ankara’da artan trafiğe çözüm için "sıkışıklık ücretlendirmesi" ve "mesai saati değişikliği" önerisi

Ankara'da artan trafik yoğunluğu, toplu taşıma kullanıcıları ve sürücüler arasında farklı taleplere yol açıyor. Vatandaşlar, daha sık seferlerle toplu taşımanın iyileştirilmesini beklerken, sürücüler ise trafik akışını hızlandıracak çözümler istiyor.

TÜİK verilerine (2024 Ekim) göre, Ankara'da son üç yılda 484 bin araç artışı yaşandı ve kayıtlı araç sayısı 2 milyon 743 bin 498'e ulaştı.

Bu artışın nedenleri arasında, 2023 Kahramanmaraş depremlerinden etkilenenlerin göçü ve artan nüfus yoğunluğu gösteriliyor. Uzmanlar, güvenlik kaygılarının da bu göçü etkilediğini belirtiyor.

Hem akademisyenler hem de vatandaşlar, sorunun çözümü için kapsamlı bir kentsel ulaşım reformu önerisinde bulunuyor. Vatandaşlar, özellikle yoğun saatlerde toplu taşıma seferlerinin acilen artırılmasını talep ediyor.

"Kent içi giriş ücreti" önerisi gündeme geldi.

ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Hediye Tüydeş Yaman, artan özel araç kullanımının trafik sorununu vurgulayarak, toplu taşıma altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Yaman, yurt dışında uygulanan ancak Türkiye'de tartışmalı olan "sıkışıklık ücretlendirmesi"ni (kent merkezine özel araç girişi için ücret alınması) örnek gösterdi ve bu yöntemin, özel araç kullanımını dengeleyerek toplu taşımayı rahatlatabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Yaman, toplu taşımayı daha cazip hale getirmenin ve özel araç kullanımının statü sembolü olma algısını kırmanın önemine dikkat çekti.

Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Ceren Gamze Yaşar, Ankara'daki trafik sorunlarının kaynağının, tüm ulaşım hatlarının Kızılay'dan geçmek zorunda kalması olduğunu ifade etti.

Yaşar, Kızılay çevresindeki yetersiz bağlantıların ulaşım süresini uzattığını ve Ankara'nın raylı sisteminin yeterince gelişmiş olmadığını vurguladı. Daha fazla bağlantı kurulması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Yaman, maliyeti daha düşük hafif raylı sistemler ve metrobüs gibi çözümlerin değerlendirilebileceğini ancak bunların etkili olabilmesi için kapsamlı bir kent planına ihtiyaç olduğunu ekledi.

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Alp Geyik, sorunun sadece araç sayısıyla sınırlı olmadığını belirtti. Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırmalar yaparak, sürdürülebilir bir kentsel ulaşım sisteminin önemini vurguladı.

ODTÜ Psikoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Bahar Öz, trafik kurallarına uyulmamasının da anlık sıkışıklıklara yol açtığını belirterek, trafik yönetiminde çok yönlü bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı. Farklı saatlerde işe gidilmesini teşvik eden düzenlemeler gibi dolaylı yöntemler de önerdi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Etüt ve Projeler Dairesi Başkanı Seçkin Aşıcı, trafik yoğunluğunun başlıca nedeninin deprem sonrası göç olduğunu söyledi. Kent merkezlerine ücretlendirmeyle giriş yapılması önerisini değerlendirirken, Tunalı Hilmi ve Bahçelievler gibi bölgelerde kaldırım genişletme ve park ücretlendirme çalışmalarına değindi. Ulus Meydanı'nı trafiğe kapatma ve Atatürk Bulvarı'nı yer altına alma planlarını da açıkladı.

Aşıcı, metro hatlarının genişletilmesi, Ostim-Beytepe metro bağlantısı, Siteler ve Karapürçek'e yeni metrobüs güzergahı gibi projelerden bahsederek, "Park Et-Devam Et" uygulamalarını destekleyeceklerini belirtti.

Özel araç kullanan vatandaşlar da toplu taşımanın yetersizliğinden şikayet ediyor. Farklı bölgelerden vatandaşların görüşleri, toplu taşımanın sıklığı ve ulaşım ağının yetersizliğini gözler önüne seriyor.