Almanya seçimlerinde AfD ikinci sıraya yerleşti: Alice Weidel hakkında neler biliniyor?

Almanya'da son yılların en kritik seçimini aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi ikinci sırada bitirdi. AfD bir önceki seçimde yüzde 10 bandında olan oy oranını yüzde 20'lere çıkardı. AfD lideri 46 yaşındaki Alice Weidel, Almanya'da aşırı sağcı hareketin en tepesindeki kadın ve "aşırı sağ popülizmin yüzü" olarak görülüyor. Partisinin ilk başkan adayı, Margaret Thatcher hayranı, dedesinin Hitler ile bağı ortaya çıkan ve özel hayatıyla dikkat çeken Weidel hakkında neler biliniyor?

Geçtiğimiz günlerde yapılan ve Almanya'nın son yıllardaki en tartışmalı seçimleri olarak nitelendirilen oylamada, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU/CSU) birinci parti olarak öne çıktı. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise ikinci sırada yer aldı.

2021 seçimlerindeki oy oranını iki katına çıkaran AfD, ülke genelinde yüzde 20,8'lik bir oy oranına ulaştı (2021'de bu oran yüzde 10,4'tü).

AfD'nin lideri ve aşırı sağ popülizminin simgesi olarak görülen 46 yaşındaki Alice Weidel, hakkında merak edilen pek çok konu barındırıyor.

PARTİSİNİN İLK BAŞKAN ADAYI

Ekim 2013'te AfD'ye katılan Weidel, 2017 yılında Federal Meclis'e girdi. 2017'den beri AfD Meclis Grubu eş başkanlığını, 2022'den beri ise Tino Chrupalla ile birlikte partinin eş başkanlığını yürütüyor. Partinin başbakan adayı olarak da öne çıkan Weidel, Bayreuth Üniversitesi'nde ekonomi ve işletme eğitimi aldı, büyük şirketlerde çalıştı ve Çin'in emeklilik sistemi üzerine doktora yaptı. Altı yıl Çin'de yaşadı.

AfD'nin "güçlü kadını" olarak adlandırılan Weidel, özellikle göçmen karşıtı söylemleriyle biliniyor. Gutersloh'da doğan Weidel, göçmenler tarafından taciz edildiğini iddia ediyor.

Radikal açıklamalarından geri adım atmayan Weidel, kendini "liberal muhafazakar" olarak tanımlıyor.

Almanya'nın yeni şansölyesi olmaya hazırlanan Merz kim? Haberi Görüntüle

KİŞİSEL HAYATI

Weidel, Sri Lankalı film yapımcısı Sarah Bossard ile evli ve Almanya'da tam zamanlı ikamet etmiyor. Hem Almanya'da hem de İsviçre'de evi olan Weidel, partneri ve iki evlatlık oğluyla İsviçre'de zaman geçiriyor.

Eşcinsel evliliğe ve eşcinsel çiftlerin evlat edinme hakkına karşı çıkan AfD'nin aksine, Weidel ve Bossard'ın iki çocuğu evlat edindiği biliniyor. Eşcinsel bir anne olan Weidel, ailenin tanımını anne, baba ve çocuklar olarak yapıyor ve eşcinsel evliliklerin önemini önemsiz buluyor.

THATCHER'CI BİR GÖRÜŞ

Ekonomik liberalizmi savunan Weidel, Margaret Thatcher'ı rol modeli olarak gösteriyor ve miras vergisinin kaldırılması gerektiğini düşünüyor. Avrupa şüpheciliği ise görüşlerinde devam ediyor.

DEDESİNİN NAZİ GEÇMİŞİ

Weidel'in dedesi Hans Weidel'in Nazi döneminde SS üyesi ve askeri yargıç olarak görev yaptığı ortaya çıktı. Weidel ise dedesi ile hiçbir iletişimi olmadığını ve geçmişi hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtiyor.

9 Ocak'ta X platformunda yaptığı canlı yayınla eleştirilerin odağı haline gelen Weidel'in açıklamaları tartışmalara neden oldu.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI VE ALMANYA

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda asıl mağdurun Almanya olduğunu iddia eden Weidel, Rusya'ya uygulanan yaptırımları eleştiriyor. Savaşın Almanya'ya ekonomik zarar verdiğini savunarak, savaşın Almanya'nın sorunu olmadığını ve savaşın bittiğinde Ukrayna'nın hesap vermesi gerektiğini ifade etti.

Almanya'nın Ukrayna ve Rusya arasındaki toprak anlaşmazlıklarına müdahale etmemesini ve tarafsız kalmasını savunuyor. Olası barış görüşmelerinin önemini vurgulayan Weidel, Donald Trump'ın barış çabalarını destekliyor.

KOALİSYON ARZUSU

Seçimlerden sonra koalisyon arayışına giren AfD, CDU/CSU ile birlikte çalışmak istiyor. Ancak CDU/CSU lideri Friedrich Merz, AfD ile koalisyon olasılığını reddetti.

Benzer Videolar