ABD Başkanı Trump resti çekince, Türkiye’nin kapısına dayandılar

ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa'ya savunma harcamalarını artırmamaları halinde koruma sağlamayacağı uyarısı kıtayı alarma geçirdi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, Avrupa'nın savunmasını güçlendirmek ve ABD'ye bağımlılığı azaltmak için Türkiye ile görüştü.

Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın Avrupa’nın savunma yeteneklerini güçlendirmesi ve ABD’ye bağımlılığını azaltması yönündeki çağrısı, Avrupa’nın kendi kendini savunma kapasitesine sahip olup olmadığı tartışmasını alevlendirdi. Tusk’ın yaklaşan ziyareti, Türkiye ile savunma işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunabilir.

Londra’daki Ukrayna zirvesinden önce yaptığı açıklamada Tusk, 500 milyon Avrupalı’nın kendilerini 140 milyon Rus’tan korumak için 300 milyon Amerikalı’ya güvenmesinin paradoksal olduğunu belirtti.

AVRUPA'NIN KÜRESEL GÜÇ OLMA İNANCI EKSİK

Tusk, Avrupa'nın savunma kapasitesini artırarak ABD bağımlılığını azaltılması gerektiğini vurguladı. Ekonomik veya demografik gücün yeterli olmadığını, Avrupa'nın küresel bir güç olduğuna inanmaktan yoksun olduğunu ifade etti. Avrupa'nın 2,6 milyonluk birleşik ordusunun, ABD, Çin ve Rusya'nın ordularından daha büyük olduğunu hatırlatarak, ülkeleri kendi güvenliklerinin sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı. Trump yönetimi sonrası değişen ABD-Avrupa ilişkileri, Avrupa’da zaten gündemde olan “özgürlük ve özerklik” tartışmalarını yeniden canlandırdı.

NATO üyelerinin GSYİH’lerinin %2’sini savunmaya ayırması yönündeki çağrı birçok Avrupa ülkesinde destek bulmuyor. Avrupa Savunma Ajansı verilerine göre AB ülkeleri 2024'te GSYİH’lerinin %1,9’unu savunmaya ayırdı. NATO’nun tahminleri ise %2,2 civarında, ancak bu rakam AB dışı ülkeler olan İngiltere ve Türkiye’yi de kapsadığı için AB için daha düşük bir oran söz konusu. Yunanistan, Polonya, Estonya ve Letonya en yüksek savunma harcamalarını yaparken, İrlanda, Lüksemburg ve Malta gibi ülkeler ise güvenlik tehdidinin düşük olduğunu gerekçe göstererek %1’in altında harcama yapıyor. Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya gibi büyük AB güçleri de bu hedefi karşılayamıyor.

AVRUPA'NIN YENİDEN SİLAHLANMA ÇABALARI

Avrupa, Trump yönetiminin savunma harcamalarını artırma çağrıları ve kendi ekonomik sorunlarıyla mücadele ederken, yeni bir yol bulmaya çalışıyor. AB Komisyonu, 800 milyar avroluk “Rearm Europe” planıyla üye ülkelere savunma harcamalarında esneklik ve fon sağlamayı planlıyor.

Trump'ın politikaları karşısında ekonomik ve savunma alanında yeni ortaklar arayan veya mevcut olanları geliştiren AB, AB üyesi olmayan ülkelerle diyaloğu artırdı. Tusk’ın ziyaretinin, Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisindeki rolünün genişletilmesini görüşmeyi amaçladığı öngörülüyor.

POLONYA VE TÜRKİYE'NİN ORTAK ÇIKARLARI

Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Karolina Wanda Olszowska, Tusk’ın ziyaretinin, Polonya ve Türkiye hükümetlerinin iki ülke arasındaki işbirliğinin faydalarını gördüğünü gösterdiğini belirtti. Polonya ve Türkiye'nin çıkarlarının çatışmadığını, her iki ülkenin de bölgesel ve küresel güvenlik konusunda kararlı olduğunu vurguladı. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki stratejik potansiyeli ortaya koyma ve daha güvenli bir Avrupa'ya katkıda bulunabilecek işbirliğini vurgulama fırsatı sunuyor.

Olszowska, Polonya'nın AB-Türkiye savunma işbirliğini geliştirmede köprü görevi görmeye hazır olduğunu dile getirdi. Ukrayna savaşından beri güvenliğe önem veren Polonya, aktif olarak ortak arıyor ve Türkiye’nin savunma sanayisini yakından takip ediyor. Polonya'nın Türkiye ile uzun vadeli savunma işbirliği aradığı düşünülüyor.

Avrupa’nın ABD’den savunma bağımsızlığı arayışının uzun yıllardır sürdüğünü belirten Olszowska, stratejik özerkliğin mümkün olduğunu ancak kısa vadede zor olduğunu ifade etti. Farklı çıkarlar, güvenlik perspektifleri ve savunma yatırımlarına yönelik farklı toplumsal yaklaşımlar en büyük zorluklar arasında yer alıyor. Stratejik özerklik uzun vadeli bir hedef ancak tüm Avrupa ortaklarının önemli bir taahhüt vermesi gerekiyor.

ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımını azaltmasının ardından AB’nin bu boşluğu doldurabilmesinin, askeri kapasite, mali kaynaklar, savunma üretimi ve siyasi iradeye bağlı olduğunu belirten Olszowska, ABD ölçeğinde bir desteğin sağlanmasının zor olduğunu ekledi. Avrupa'nın silah üretimi parçalı ve büyük ölçekli savaşa uygun değil. Kısa vadede AB, Amerikan yardımlarındaki düşüşü telafi edemez. Mühimmat açığı, Türkiye ve Güney Kore gibi ülkelerden silah alımıyla kapatılabilir.

Kaynak: AA / Melike Pala
Benzer Videolar