3 yıl önceki liderlerden neredeyse kimse kalmadı: Kaybedenler Kulübü | Dış Haberler
Dünya siyasetinde esen 'sağ' rüzgarı birçok ülkede değişimlere sahne oluyor. Artan enflasyon, hayat pahalılığı ve göç gibi temel sorunlar ülkelerin 'temel problemleri' olarak öne çıkarken; 2022 yılındaki G7 Zirvesi'nde bulunan liderlerin hemen hepsinin görevlerini kaybetmesi, değişim rüzgarının ne denli güçtü estiğini gözler önüne seriyor. G7 karesinde Ursula von Leyen ve Macron haricindeki tüm liderler kaybederken, Leyen ve Macron da güç kaybeden bir durumda.
Küresel siyaset, son yıllarda köklü bir dönüşüm yaşıyor.
Toplumların beklentileri ve kurumlara olan güvenleri hızla değişmekte.
Pandemi, ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna Savaşı, 2024 seçimlerinin de gölgesinde, dünyada önemli bir kırılma noktası oluşturdu. Bu durum, birçok ülkede liderlerin değişimine veya güç kayıplarına yol açtı.
Eski ABD Başkanı Obama'nın da belirttiği gibi, aşırı sağın yükselişi küresel bir trend haline geldi. Ancak lider değişikliklerinde, küresel faktörlerin yanı sıra iç politikalar da belirleyici rol oynuyor.
2022 G7 Liderler Zirvesi fotoğrafı, bu dönüşümün hem iç hem de dış etkenlerden kaynaklandığını açıkça gösteriyor.
İtalya
İtalya, uzun süreli siyasi istikrarsızlığın ardından, Mario Draghi'nin "teknokrat lider" olarak başbakanlığıyla bir nebze istikrara kavuşmuştu.
2021'de ulusal birlik hükümeti kurmak için göreve gelen Draghi, 5 Yıldız Hareketi'nin koalisyondan çekilmesiyle istifa etmek zorunda kaldı.
"Euro'nun kurtarıcısı" olarak bilinen ve "Süper Mario" lakabıyla anılan Draghi, Şubat 2021'de pandemi sonrası İtalya'nın ekonomik toparlanmasını sağlamakla görevlendirilmişti.
Eylül 2022'deki erken seçimlerde, aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri partisi lideri Giorgia Meloni zafer kazandı ve başbakan oldu.
Ocak 2025 itibarıyla Meloni, Avrupa siyasetinde güçlü bir konuma sahip.
Avrupa Komisyonu
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından gücünü korudu ve yeniden seçildi.
Ancak merkez sağ lideri Leyen, parlamentodaki aşırı sağın yükselişi karşısında daha dikkatli bir politika izlemeli.
ABD
Joe Biden, 13 gün sonra başkanlık görevini bırakıyor. Bu veda, bir dizi krizin birleşmesinin sonucu oldu.
Görev süresinin son yıllarında sağlığıyla ilgili tartışmaların odağında kalan Biden, daha çok gaflarıyla gündeme geldi. Tüm bu tartışmalara rağmen, ikinci bir dönem için adaylığını açıkladı.
Demokrat Parti ön seçimlerini kazanan Biden, Donald Trump ile CNN'de yaptığı münazarada ağır bir yenilgi aldı. Yaşına ve zihinsel kapasitesine dair tartışmalar yeniden alevlendi. Demokratlar, Biden'ı adaylıktan çekilmesi için ikna etmeye çalıştı. Biden sonunda geri adım atarak, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i destekledi.
5 Kasım'daki seçimlerde Donald Trump ezici bir zafer kazandı ve Biden, görevini bırakmaya hazırlanıyor.
Almanya
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokratlar ve Yeşiller'den oluşan Alman koalisyon hükümeti, 2024'te Hür Demokratlar lideri Christian Lindner'in Maliye Bakanlığı'ndan alınmasıyla dağıldı.
Güvenoyu alamayan Şansölye Olaf Scholz, erken seçim kararı aldı. Almanya 23 Şubat'ta sandık başına gidecek.
Haziran 2024'teki Avrupa Parlamentosu seçiminde ağır bir yenilgi alan koalisyon partileri, erken seçime zorlandı. Merkez sağ CDU ilk sırada yer alırken, aşırı sağcı AfD yüzde 20'nin üzerinde oy alarak ikinci oldu. SPD ise üçüncü sırada kaldı.
Şubat 2025 seçimlerinde CDU'nun favori olduğu öngörülürken, AfD'nin SPD'yi geçmesi bekleniyor.
Birleşik Krallık
Brexit sonrası siyasi istikrarsızlık yaşayan Birleşik Krallık, son dokuz yılda beş başbakan değişikliği yaşadı. Boris Johnson, bunlardan sadece biriydi.
Brexit'in ardından David Cameron istifa etti, ardından Theresa May üç yıl görev yaptı. May'den sonra göreve gelen Boris Johnson da sadece üç yıl görevde kalabildi.
Liz Truss, göreve geldikten sadece 45 gün sonra, Birleşik Krallık tarihindeki en kısa süreli başbakan olarak tarihe geçti. İngiliz Daily Star gazetesi, Truss'ın görev süresini bir marulun raf ömrüyle kıyaslamıştı.
Truss'tan sonra göreve gelen Rishi Sunak, Muhafazakar Parti'nin uzun iktidarını sonlandırarak genel seçimlerin ardından görevini İşçi Partisi lideri Keir Starmer'a devretti.
Kanada
2015'te göreve gelen Justin Trudeau, düşen popülaritesi nedeniyle istifa ettiğini açıkladı.
Bir sonraki seçim 20 Ekim'de veya daha önce yapılacak. Trudeau'nun istifası bir erken seçimi tetikleyebilir. Liberal Parti yeni bir lider seçecek ve bu lider, seçime kadar başbakanlık görevini yürütecek.
Emlak krizi, yüksek enflasyon ve düşen GSYİH, Trudeau'nun güvenilirliğini zedeledi.
Japonya
2021'de göreve gelen Kishida, 2024'te siyasi skandallar nedeniyle istifa etti. Birleşme Kilisesi ile bağlantıları ve bağış skandalları, popülaritesini düşürdü.
Yüksek enflasyon da Kishida'nın düşüşünde etkili oldu.
Fransa
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, parlamentoyu kaybettiği için "topal ördek" konumunda.
Aşırı sağcı Le Pen'i yenmesine rağmen, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın yükselişi nedeniyle erken seçim kararı aldı. Bu kumar, Macron'u yönetimi zor bir parlamentoyla çalışmak zorunda bıraktı.
Parlamento seçimlerini sol ittifak kazandı, Ulusal Ralli ikinci, Macron'un partisi ise üçüncü oldu. Macron, aşırı sağa siyasi tavizler vererek başbakan atadı ancak bu hükümet kısa sürede düştü. Fransa'da siyasi istikrarsızlık devam ediyor.
Avrupa Konseyi
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, 2024'te Portekizli Antonio Costa'ya görevi devretti.
AB Konseyi Başkanı, 27 üye ülkenin hükümet ve devlet başkanları tarafından seçilir. Costa da liderlerin mutabakatıyla göreve geldi.