1 TL’nin maliyeti kendi değerine fark attı
Ekonomik dalgalanmalar ve piyasa koşulları TL'nin alım gücünü ve değerini olumsuz etkiledi. Türk Lirası'nın maliyeti, kendi değerini aştı. CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, 1 TL'lerin piyasaya çıkar çıkmaz fırsatçılar tarafından toplanarak hurdacılara satıldığını belirtti.
Son dönemdeki yüksek enflasyonun etkisiyle, her şeyin fiyatı tavan yaptı. Bu yükseliş sadece mal ve hizmetleri değil, paranın kendisinin maliyetini de kapsıyor. 1 Türk Lirası'nın üretim maliyeti üç lirayı aşarak rekor seviyeye ulaştı. 25 kuruşun maliyeti de neredeyse iki liraya yaklaştı.
1 TL'NİN ÜRETİM MALİYETİ ÜÇ KATINI GEÇTİ
Maliyetleri düşürmek amacıyla 1 TL'nin ağırlığı 8,2 gramdan 6,6 grama, 50 kuruşun ağırlığı ise 6,8 gramdan 5,5 grama indirildi. Ancak ham madde fiyatlarındaki artış, bu tasarrufu etkisiz kıldı. Sonuç olarak, 1 TL'nin maliyeti 3 TL'yi aşarken, 25 kuruşun maliyeti 1,86 TL, 50 kuruşun maliyeti ise 2,63 TL'ye yükseldi. Günlük hayatta sık kullanılan, hatta bazen piyasada bulunamadığına dair şikayetler duyulan 1 TL'nin bu durumu büyük bir sorun oluşturuyor.
"HURDACILARA SATIŞ TEHDİDİ"
CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, sosyal medya hesabından paylaştığı grafik ve yazılı açıklamada, paranın maliyet artışına dikkat çekti. Demir, piyasaya sürülen 1 TL'lik madeni paraların fırsatçılar tarafından toplanarak hurdacılara satıldığını, bu durumun haksız kazanç sağlandığını belirtti.
Demir'in açıklamasında, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'nün maliyetleri düşürmek için gramajı azaltma yoluna gittiği, ancak kullanılan metallerdeki fiyat artışlarının bu tasarrufu geçersiz kıldığı vurgulandı. Yüzde 30'luk bir üretim tasarrufu sağlansa da, fiyat artışları nedeniyle bu durum fırsatçılar için bir avantaja dönüştü. Ekmek fiyatlarının 15 TL'ye yaklaştığı bir dönemde, 50 kuruş ve 1 TL'nin değer kaybetmesi de ayrıca eleştirildi.