1 Mayıs’ta Taksim’de kutlama isteyenlere tahliye kararı
GAYE ŞEYMA CAN
(İSTANBUL)- 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak istedikleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve 4'ü tutuklu 34 kişi, Anayasa Mahkemesi'nin kararına dayanarak hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıklar, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak isteyenlerin Saraçhane, Beşiktaş ve Beyoğlu gibi semtlerde polisle karşılaşması sonucu başlatılan operasyonlarda 77 kişi gözaltına alınmış ve 77 kişiden 34'ü tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 30 şüpheli 'görevi yaptırmamak için direnme', 'kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama', 'kasten yaralama' ve 'kamu malına zarar verme' suçlarından 3 yıl 9 ay ile 17 yıl arası hapis cezası ile karşı karşıya bırakılıyordu. İddianamede, Hüdanur Keser, Cemalettin Apa, Ömer Faruk Taştan ve Umit Deniz'in ise aynı suçlardan toplamda 6 yıl 3 ay ile 21 yıl arası hapis cezası talep ediliyordu.
Sanıklar bugün 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tüm sanıklar ve avukatları katıldı. Sanık Hakan Akay, savunmasında şunları söyledi:
"Burada bulunan arkadaşlarım gibi ben de emekçiyim. Taksim Meydanı bizim meydanımızdır. Haksız ve gayrimeşru düzenlemelere karşı olduğumuzu göstermek için oradaydık. Suçlu olan taraf biz değiliz. Suçlamaları kabul etmiyorum. Adli kontrollerin kaldırılmasını talep ediyorum."
Rıdvan Uzun ise şunları belirtti:
"Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. 1 Mayıs anayasal bir haktır. Kolluk kuvvetlerinin arama noktalarından geçtim. Kolluk kuvvetleri orantısız güç kullanmıştır."
"Eğer bir suçlu varsa o da plastik mermi ve gazla saldıran kolluktur."
Selma Karpuz ise savunmasında şu ifadelere yer verdi:
"Yıllardır her 1 Mayıs'ta haklı taleplerimizi dile getirmek için bir araya geliyoruz. Ben Boğaziçi Üniversitesi öğrencisiyim. 1 Mayıs'ta eyleme katıldım, 2 Mayıs'ta okuluma gittim ve akşam bulunduğum yurttan alındım. 1 Mayıs'ta Saraçhane alanına polis kontrolünden geçerek girdim. Herhangi bir yasaklama bildirilmedi. Polis biber gazı ve plastik mermiyle saldırdı. Eğer suçlu varsa ben değilim. Suçlu plastik mermi ve gazla saldıran kolluktur."
Anıl Alkan ise Anayasa Mahkemesi'nin kararını hatırlatarak savunmasında şunları söyledi:
"TİP üyesiyim ve partimizin aldığı karar sonucu alana girdik. Taksim Meydanı iktidara yakın olarak tüm kararlara açık olabiliyor. Anayasa Mahkemesi Taksim Meydanı'yla ilgili kararını açıklamıştır. Valiliğin ve kaymakamlığın kararını tanımıyoruz. Taksim Meydanı devrimcilerindir, işçilerindir."
Tutuklu sanıklar tahliye edildi
Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların adli kontrolle tahliyesine karar vererek duruşmayı 4 Aralık 2024 tarihine erteledi.
"Taksim'i alana kadar mücadeleye devam"
Duruşma sonrasında adliye önünde açıklama yapan sanık avukatlarından Ezgi Önalan, mücadelelerinin Taksim Meydanı'nı alana kadar devam edeceğini belirtterek şunları söyledi:
"Bu yola çıktığımız zaman bir sürü gözaltı ve tutuklamayla karşılaştık. Saraçhane'ye gittiğimiz 1 Mayıs günü ve sonrasında ev baskınlarıyla gözaltına alınan insanların yanındayken de bir sürü hukuksuzluğa şahit olduk. Bugün itibarıyla bu dosyanın tutuklusu kalmadı. Biz arkadaşlarımızın hepsini aldık ama mücadele bizim için bununla sınırlı değildi. Biz Taksim Meydanı'nı da alacağız. Taksim Meydanı'nın önüne barikat olan polislerin, onlara emir veren amirlerinin her birinden, Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımayan validen, yalan beyanlarla insanları terörize eden tutuklatan İçişleri Bakanı'ndan hepsinden, 82 kişinin ömürlerinden çaldıkları sürenin hesabını soracağız. Herkes hukuk önünde hesabını verecek. Şimdilik en azından bu dosyada herkes özgürlüğüne kavuştuğu için memnunuz ama mücadeleye devam Taksim'i alana kadar."